Allah’ın izniyle İslam Soru ve Cevap sitesi’nin İslam ve Müslümanlara hizmeti devam ettirebilmesi için Lütfen cömertçe siteye destek olalım.
Gayri müslimlere karşı Müslümana vacip olan görevler nelerdir? Müslüman ülkelerde zimmi, veya Müslüman bir kimse gayri müslümlerin ülkesinde yaşadığı zaman nasıl davranır? Selam vermek, bayramlarını kutlamak, iş arkadaşı edinmek hususlarda nasıl davranılır?
Allah’a hamd olsun.
Müslümanın, gayri müslimlere karşı görevleri şöyledir:
Birincisi:
Allah’a davet etmek
İslam’ın gerçeğini açıklamak, zira bu mümkünse yapacağı en büyük iyiliktir. Nitekim Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, şöyle dedi: “Her kim bir hayra yol gösterirse o hayrı yapanın sevabı kadar kendisine yazılır” ayrıca Rasulullah Ali (r.a) Hayber’e gönderdiğinde Yahudileri İslam’a davet etmesini emretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Allah senin vesilen ile bir adamı hidayete erdirirse sana kızıl develerden daha hayırlıdır” başka bir hadiste: “ İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı gibi sevap verilir. Ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksiltilmez.”
Şüphesiz gayri müslümleri İslam’a çağırmak onlara bu konuda nasihat etmek yapılacak en önemli görev ve en hayırlı ameldir.
İkincisi:
İster zimmi olsun, ister sözleşmeli, ister güven anlaşmalı olsun hiç kimseye; nefsinde, malında, namusunda zulmetmemesidir. Malını hırsızlık vesilesiyle çalmaz, hiyanet ve aldatma yoluyla parasını yemez. Vurma veya öldürme ile canına kıymaz ve zulmetmez. Çünkü İslam ülkesinde muahed, zimmi veya müste’men olması can ve mal koruması altındadır.
Üçüncüsü:
Gayri müslümlerle alış veriş kiralama vb. hususlarda işlemler yapmakta sakınca yoktur. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem put perestlerle ve yahudilerle alışveriş yaptığı sabittir. Hatta vefat ettiğinde yiyecek karşılığında zırhını bir Yahudinin yanında rehine olarak bırakmıştı.
Dördüncüsü:
Selamı kendisi başlamaz. Ancak gayri müslim selam verdiğinde selamını alır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Yahudi ve Hristiyanlara selama siz başlamayın”. Başka bir hadiste: “Ehli kitap size selam verdiklerinde, siz: ve sizin üzerinizde olsun, deyin”.
Müslüman ile kafir arasındaki hukuklardan diğerleri de:
Güzel komşuluk, komşuya iyilik yapmak ve onu rahatsız etmemek, fakir ise ona sadaka vermek, ona hediye vermek, yararına nasihat etmek gibi davranışlar onu İslam dinine ısındırır ve İslam’a girmesine neden olabilir.
Komşu hakları ile ilgili Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Cebrail bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zan ettim.”
Kafir olan komşunun bu hakkı varlığıyla birlikte şayet kafir olan kimse hem komşu hem de akraba ise iki hakka sahip olur. hem komşuluk hem akrabalık.
Komşuluk haklarından biri de fakir ise zekat dışından ona sadaka vermesidir. Yüce Allah şöyle dedi: “Allah, sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men etmez. Şüphesiz Allah, âdil davrananları sever.” (Mumtehine 8)
Esma bint Ebi Bekr Radiyallahu anha’dan rivayetle annesi müşrik iken kendisinden yardım ister bunun üzerine Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’den ona yardım için izin istediğinde, Rasulullah ona yardım etmeye izin verir.
Gayri müslimlerin kutlamalarına gelince Müslüman onların bayramlarına ve kutlamalarına katılmaz. Ancak cenazelerine taziyede bulunabilir. Allah sizin musibetinizi telafi etsin, Allah daha hayırlısını nasip etsin, gibi güzel sözler sarf edebilir. Ancak ölen bir kafir için; Allah affetsin, Allah rahmet eylesin demesi caiz değildir. Ancak hayatta olan bir kimse için hidayet ile ve salih soy ile dua edebilir.
(Şeyh Abdulaziz bin Baz, Fetava nur ala derb 1/289-291)
En iyisini Allah bilir.