Allah’ın izniyle İslam Soru ve Cevap sitesi’nin İslam ve Müslümanlara hizmeti devam ettirebilmesi için Lütfen cömertçe siteye destek olalım.
Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır.Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ashâbıyla biraraya gelir ve meclislerinde Kur'an okurdu. Ashâbına hatırlatır, onlara öğretir ve onları hayra yönlendirirdi.Kimi zaman Kur'an okurken secde âyetine uğradığında secde eder, ashâbı da O'nunla birlikte secde ederlerdi. Kimi zaman da onlardan dinlemek için ashâbına Kur'an okumasını emrederdi. Nitekim Buhârî ve Müslim'in sahihlerinde sâbit olan Abdullah b. Mes'ud'dan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunan hadiste o şöyle demiştir:
(( قَالَ لِي النَّبيُّ صلى الله عليه وسلم : اِقْرَأْ عليَّ القُرْآنَ. قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللهِ! أَقْرأُ عَلَيْكَ وَعَلَيْكَ أُنْزِلَ؟ قَالَ: إِنِّي أُحِبُّ أَنْ أسْمَعَهُ مِنْ غَيْرِي. فَقَرَأْتُ عَلَيْهِ سورةَ النِّسَاءِ حَتَّى جِئْتُ إِلى هذِهِ الآية: (فَكَيْفَ إِذَا جِئْنَا مِنْ كُلِّ أُمَّةٍ بِشَهيدٍ وَجِئْنَا بِكَ عَلَى هؤُلاءِ شَهيداً) [ النساء : 41 ] قَالَ : حَسْبُكَ. فَالَتَفَتُّ إِلَيْهِ فَإِذَا عَيْنَاهُ تَذْرِفَان.)) [ متفقٌ عَلَيْهِ ]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bana:
-Bana Kur’an oku! buyurdu.
Ben:
- Ey Allah’ın Rasûlü! Kur’an sana indirilmişken ben mi sana Kur’an okuyayım? dedim.
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:
-Ben, Kur’an’ı başkasından dinlemekten pek hoşlanırım, buyurdu.
Bunun üzerine ben kendisine Nisâ sûresini okumaya başladım. “Her ümmetten bir şâhit getirip seni de bütün bunlara şâhit tuttuğumuz zaman onların durumu nice olur?”
(Nisâ:41) âyetine geldiğimde:
- Şimdilik yeter! buyurdu.
Bir de baktım ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in iki gözünden yaşlar akıyordu(yani Kıyâmet günü o dehşetli mevkiyi hatırlayınca ağlamaya başladı)."(Buhârî ve Müslim)
Eğer müslüman kardeşleriniz bir mecliste veya herhangi bir mekan biraraya gelir de Kur'an'dan kolaylarına gelen sûreyi okuyup anlamını düşünmeye, akıl etmeye ve hatırlamaya çalışırlarsa, bu büyük bir hayırdır ve bunda büyük fazîlet vardır. Kur'anı işiten kimsenin,okunan Kur'an'dan istifâde etmesi ve anlamını düşünmesi için sessizce dinlemesi müstehaptır. Kur'an okuduktan sonra diledikleri şekilde duâ ederlerse, bunda herhangi bir sakınca yoktur.
Yasin sûresini veya başka belirli bir sûreyi tekrar tekrar okumak sûretiyle alışkanlık hâline getirmeleri, bunun dînde bir delilinin olduğunu bilmiyoruz. Fakat Yasin veya Bakara sûresinden veyahut da başka bir sûreden kolayına gelen yeri okuyabilirler veyabaşından sonuna kadar Kur'an'ı okuyup anlamaya çalışabilirler.
Örneğin hepsinin istifâde edebilmesi ve anlamını düşünebilmesi için içlerinden birisi okur, sonra diğeri okur veya birisi okuduktan sonra diğeri aynı sûreyi tekrar edebilir.
Kur'an sûrelerinden kimisini okumayı belirli bir sayı ile tahsis etmeye gelince, bunun dînde bir delilinin olduğunu bilmiyoruz.
Aynı şekilde (Kur'an okuduktan sonra duâ için) elleri kaldırmak hakkında Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in devrinde O'nun sahâbe -Allah onlardan râzı olsun- ile toplantılarında böyle bir şey yaptığını bilmiyoruz. Evlâ olan; kolayına gelecek şekilde elleri kaldırmadan ve toplu halde olmaksızın duâ etmektir. Hatta herkes kendi kendine duâ etmelidir. İşte sünnetten olduğunu bildiğimiz şey, budur. Fakat bir mecliste oturan herkesin Kur'an'ın anlamını düşünmesi ve akıl etmesi ve mecliste bulunmaktan kasıt, sadece Kur'an okumak olmaması gerekir.
Bu arada mü'minin okuduğu, işittiği ve anlamını düşündüğü âyetlere gereken önemi vermesi gerekir.Çünkü Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ [ سورة ص الآية: 29 ]
"(Ey Rasûl!) Biz sana feyizli ve bereketli bir kitap indirdik ki insanlar onun âyetlerini iyice düşünsünler ve akıl sahipleri (Allah'ın kendilerini sorumlu tuttuğu şeyleri) hatırlasınlar." (Sâd Sûresi: 29)
Kur'an okumaktan kasıt; Anlamını iyice düşünmek, akıl etmek, gereğiyle amel etmek ve ondan faydalanmaktır.
Allah Teâlâ'dan muvaffakiyet ve hidâyet dileriz."