Cuma 10 Şevval 1445 - 19 Nisan 2024
Türkçe

Domuz derisinden ceket giymiş birisinin yanında namaz kılmanın hükmü

178147

Yayınlama tarihi : 12-09-2014

Gösterimler : 9320

Soru

Domuz derisinden yapılmış ceket giyen bir kimsenin yanında namaz kılmanın hükmü nedir? Bu kimsenin yanında namaz kıldığınız namaz elbiseniz mutlaka onun ceketine temas edecektir. Bu durum namazı bozar mı? Domuz derisi, teninizden bir şeye dokunursa, hükmü ne olur? Örneğin elinizle veya buna benzer bir şeyle bu cekete dokunmak gibi.

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Hamd, yalnızca Allah'adır.

Birincisi:

Tabaklanmış olsa bile necis olduğundan dolayı, ister ceket olsun, ister ayakkabı olsun, isterse başka bir şey olsun, domuz derisi giymek câiz değildir. Çünkü domuzun bizzat kendisi necistir (yani aslı necistir ve temizlenmesi mümkün değildir).

Kuveyt Fıkıh Ansiklopedisi'nde şöyle denilmiştir:

"Fakihler, domuz derisinin tabaklanmayla temizlenmediği ve ondan faydalanmanın câiz olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir. Çünkü domuzun kendisi necistir. Derinin tabaklanması, onun canlı hali gibidir.Dolayısıyla canlı iken necaseti giderilemeyeceği gibi, tabaklandıktan sonra da necaseti giderilemez.

Mâlikîlerin:'Domuzun derisi tabaklanmakla temiz olmaz.Çünkü domuz, (küçük ve büyük baş hayvanlar gibi) boğazlanan hayvan değildir' şeklinde gerekçe göstererek icmâ ile naklettikleri görüşleri, bu konuda işlemez.Çünkü domuz, ölü hayvan hükmünde olduğu için tabaklanmakla temiz olmaz ve ondan da faydalanılamaz..." ("Kuveyt Fıkıh Ansiklopedisi", c: 34, s: 20)

İkincisi:

Domuz derisinden yapılmış bir ceket veya mest giymiş halde namaz kılan kimsenin namazı geçerli olmaz. Çünkü namazın şartlarından birisi, beden, elbise ve namaz kılınan yerdeki necasetin giderilmiş olması gerekir.

Eğer bir kimse, ceket veya mest giymiş birisinin yanında namaz kılar ve bu ikisinden birisi (ceket veya mest) nemli değilse, bu takdirde namazı sahihtir. Çünkü kurumuş olan necaset, bulunduğu yerden başka bir yere geçip orayı necis yapmaz.

Nitekim Abdullah b. Mes'ud'dan -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir:

أَتَى النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْغَائِطَ فَأَمَرَنِي أَنْ آتِيَهُ بِثَلَاثَةِ أَحْجَارٍ فَوَجَدْتُ حَجَرَيْنِ وَالْتَمَسْتُ الثَّالِثَ فَلَمْ أَجِدْهُ فَأَخَذْتُ رَوْثَةً فَأَتَيْتُهُ بِهَا فَأَخَذَ الْحَجَرَيْنِ وَأَلْقَى الرَّوْثَةَ وَقَالَ: هَذَا رِكْسٌ. [ رواه البخاري ]

"Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-büyük abdesti bozmaya çıkmıştı. Bana üç taş bulmamı emretti. İkisini buldum, üçüncü taşı aradım, fakat bulamadım. Onun yerine bir kurumuş mayıs (tezek) aldım ve onu getirdim.Taşları aldı, mayısı attı ve:

-Bu necistir! buyurdu." (Buhârî, hadis no:156)

Hâfız İbn-i Hacer -Allah ona rahmet etsin- hadisin şerhinde şöyle demiştir:

"'Onun yerine bir kurumuş mayıs aldım' sözünde, İbn-i Huzeyme, bu hadisi rivâyet ederken bu kurumuş mayıs, 'eşek mayısı idi' şeklinde ilâvede bulunmuştur." (Fethu'l-Bârî)

Suyûtî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Kâide: el-Kemmûlî el-Cevâhir adlı kitabında şöyle demiştir: Necis olan şey, temiz olan şeyle buluştuğunda ikisi de kuru ise, necis olan şey, temiz olan şeyi necis yapmaz." ("el-Eşbâh ve'n-Nezâir", c: 1, s: 432)

Değerli âlim Abdullah b. Cibrîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Kuru olan necasetin, kuru olan bedene ve elbiseye dokunmasının bir zararı olmaz. Çünkü necaset, ancak nemli veya ıslak olursa, bedene veya elbiseye geçer." ("Fetâvâ İslâmiyye", c: 1, s: 194)

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi