Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır."Sürekli olan kabir azabı, münâfık ve kâfir içindir. Günahkâr mü'min ise, kabrinde azap görebilir. Çünkü Buhârî ve Müslim'in sahihinde İbn-i Abbas'ın -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet ettiği hadiste Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- iki kabre uğramış ve şöyle buyurmuştur:
إِنَّهُمَا لَيُعَذَّبَانِ، وَمَا يُعَذَّبَانِ مِنْ كَبِيرٍ، ثُمَّ قَالَ: بَلَى. أَمَّا أَحَدُهُمَا فَكَانَ يَسْعَى بِالنَّمِيمَةِ، وَأَمَّا الْآخَرُ فَكَانَ لاَ يَسْتَتِرُ مِنْ بَوْلِهِ، قَالَ: ثُمَّ أَخَذَ عُودًا رَطْبًا فَكَسَرَهُ بِاثْنَتَيْنِ، ثُمَّ غَرَزَ كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا عَلَى قَبْرٍ، ثُمَّ قَالَ: لَعَلَّهُ يُخَفَّفُ عَنْهُمَا مَا لَمْ يَيْبَسَا. [ رواه البخاري ومسلم ]
"Şüphesiz ki o ikisi azap förüyorlar.Gördükleri azap da büyük bir şey değildir (kolay olan, fakat ondan korunmaları nefislerine zor gelen bir şey idi). Oysa o şey, büyük günah idi.' Sonra şöyle buyurdu:
-Evet! Onlardan birisi, (insanlar arasında) laf getirip-götürürdü. Diğeri ise idrar sıçrantısına karşı korunmazdı.
Nebi-sallallahu aleyhi ve sellem- sonra yaş bir dalı isteyerek onu ikiye ayırdı. Bir parçasını birinin üzerine, diğerini de öbürünün üzerine dikti ve şöyle buyurdu:
-Bu iki dal, yaş kaldıkça o ikisinden azabın hafifletilmesini ümit ederim." (Buhârî, hadis no: 1387, Müslim, hadis no: 292)