Allah’a hamd olsun.
Müslümanın, orucunu, onu bozan şeylerden koruması, yeme, içme ve cinsel ilişkide bulunma gibi şehevî duyguları terk etmede ecrini Allah Teâlâ'dan beklemesi gerekir.
Nitekim oruçlunun fazîleti hakkındaki hadiste şöyle gelmiştir:
يَقُولُ اللهُ -عَزَّ وَجَلَّ-: كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ، اَلْحَسَنَةُ بِعَشْرِ أَمْثاَلِهاَ إِلىَ سَبْعِمِائَةِ ضِعْفٍ إِلاَّ الصَّوْمَ، فَإِنَّهُ ليِ وَ أَناَ أَجْزِي بِهِ، تَرَكَ شَهْوَتَهُ وَطَعاَمَهُ وَشَرَابَهُ مِنْ أَجْليِ، لِلصَّائِمِ فَرْحَتاَنِ: فَرْحَةٌ عِنْدَ فِطْرِهِ، وَفَرْحَةٌ عِنْدَ لِقاَءِ رَبِّهِ، وَلَخَلُوفِ فَمِ الصَّائِمِ، أَطْيَبُ عِنْدَ اللهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ. [ رواه البخاري ]
"Allah -azze ve celle- buyuruyor ki: Âdemoğlunun bütün amelleri kendisi içindir. İyilikler on katından yedi yüz katına kadar karşılık görür. Ancak oruç bundan müstesnâdır. Orucun benim için olması ve mükafatını da benim vermemin sebebi: Oruçlu yemesini, içmesini ve şehvetini benim için terk etmiştir. Oruçlu için iki sevinç (anı) vardır: Birincisi iftar ettiğinde (açlık ve susuzluğunun gitmesi ile) sevinir. İkincisi: (Âhiret günü) Rabbine kavuştuğunda (Rabbinin kendisine verdiği büyük sevap ile) sevinir.Andolsun ki oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir." (Buhârî ve Müslim)
Fakat bir kimse, eğer meni çıkması veya cima etmek gibi orucunu bozan şeylere götüren veya mezinin çıkması gibi orucun sevabını eksilten şeylerden nefsine hâkim olursa, bu takdirde eşiyle oynaşmasında bir sakınca yoktur. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şehvetine hâkim bir halde Aişe -Allah ondan râzı olsun- ile oynaşırdı.
Değerli âlim Abdulaziz b. Baz -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Bir erkeğin, oruçlu iken cima etmeksizin eşini öpmesi, onunla oynaşması ve ona sarılması gibi davranışlarının hepsi câizdir ve bunda bir sakınca yoktur. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- oruçlu iken eşini öper ve eşine sarılırdı.Fakat bir erkek, şehveti hemen gelen birisi olduğu için Allah Teâlâ'nın kendisine haram kıldığı cimaya düşmekten endişe ediyorsa, böyle yapması (eşini öpmesi ve ona sarılması) kendisine mekruhtur. Eğer böyle yapar da kendisinden meni gelirse, o günün orucunu tamamlaması ve daha sonra da o günü kaza etmesi gerekir. İlim ehlinin çoğunluğuna göre kendisine keffâret gerekmez. Meziye gelince, âlimlerin iki görüşünden en doğru olanına göre mezi çıkması orucu bozmaz. Çünkü aslolan; orucun temiz olması ve bozulmamasıdır. Ayrıca bundan (mezinin çıkmasından) sakınmak, zor ve meşakkatlidir. Başarı, Allah Teâlâ'dandır." ("İbn-i Baz Fetvâları"; c: 4, s: 202)