Allah’a hamd olsun.
,Birincisi: Allahım! Muhammed'e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır" bu dua, hoş ve güzel anlamlı olduğu gibi sünnette sabittir. Dua yapıldığı yerlerde bu duayı okumakta sakınca yoktur.
Bununla birlikte Müslüman, her duruma ve her mekana özel dualarla dua etmeye özen göstermelidir. Sünnette sabit olan duaları yaptıktan sonra dilediği duada bulunabilir. Bu dualardan biride Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’e vesile ve makam-ı mahmud dilemesidir.
Ayrıca bu duayla dua etmek genel olması lazım, ezan dışında bir duruma bağlı olmaması, sünnette bazı durumlara özel olarak belirli duaların yapıldığı gibi bu duayı ezan dışında devamlı olarak belirli bir zamana veya duruma bağlamaması gerekir.
İkincisi:
Müslüman sünnette belirtilen dua sıralamasına riayet etmesi gerekir. Çünkü söz konusu sıralamaya özen göstermek, Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’e ittibanın kemali bulunmaktadır.
Yüce Allah şöyle buyurdu: “Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmaya inanan, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. (Ahzap 21)
Bununla birlikte dua eden kişi şayet Arapça diline hakim değilse dua sıralamasını bozduğu takdirde anlamı değişebilir.
Daimi Fetva Kurulu şöyle dedi: Dua kapısı çok geniştir. Günah olmadığı takdirde dilediği ve ihtiyaç duyduğu şekilde dua edebilir.”
Sabah- Akşam zikirleri, namaz zikirleri gibi me’sur zikir ve dualar ise tevkifidir (yani müdaheleye ve değiştirmeye kapalıdır) sözcüklere, tabirlere ve sayılara dikkat edilerek yapılmalıdır. Ne fazla ne eksik değiştirmeden yapılmalıdır.
Daimi Fetva Kurulu (Abdullah Kaud, Abdurrazzak Afifi, Abdulaziz bin Baz, 24/230-204)
En iyisini Allah bilir.