Allah’a hamd olsun.
Abdestin şartlarından birisi de, suyun abdest azalarının tenine ulaşmasıdır. Eğer ten ile suyun arasına yağ, boya, mum veya yapışkan gibi bir madde girerse, abdest geçerli olmaz. Bu hal üzere kılınan namaz da bâtıldır, geçersizdir.
Bunun delili; Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Ebu Zer'e -Allah ondan râzı olsun- şu emridir:
الصَّعِيدُ الطَّيِّبُ وَضُوءُ الْمُسْلِمِ وَلَوْ إِلَى عَشْرِ سِنِينَ، فَإِذَا وَجَدْتَ الْمَاءَ فَأَمِسَّهُ جِلْدَكَ، فَإِنَّ ذَلِكَ خَيْرٌ. [ رواه أبو داود وصححه الألباني في صحيح أبي داود ]
"Temiz toprak, (su bulamadığı zaman) on yıla kadar da olsa müslümanın abdest suyu gibidir (onun yerine geçer).Su bulduğun zaman onu tenine değdir (suyu bulduğun zaman abdestsiz isen abdest alman, cünüp isen boy abdesti alman gerekir). Çünkü suyu tenine değdirmende bereket ve ecir vardır." Ebu Dâvud, hadis no: 332. Elbânî, 'Sahih-i Ebî Dâvud'da hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.
İmam Şâfiî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Eğer bir kimsenin teninin üzerinde sakız veya kalın bir şey varsa ve bu, suyun tene ulaşmasına engel oluyorsa, o abdest azasının üzerindeki şey izâle edilmedikçe veya tenin üzerindeki sakız veya kalın şeyin tamamına suyun ulaştığından emin olmadıkça, abdesti geçerli olmaz." "el-Umm" c: 1, s: 44.
İmam Nevevî de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Abdest azalarından bir bölümünün üzerinde mum, hamur, kına veya buna benzer bir şey varsa ve bu madde, suyun, uzvun o kısmına ulaşmasına engel oluyorsa, abdesti geçerli olmaz. Suyun ulaşmadığı bölüm ister çok olsun, isterse az olsun farketmez. Eğer elin veya başka bir uzvun üzerinde kınanın izi, kınanın kendisi değil de rengi kalırsa veya suyun tene ulaşmasına engel olmayan ve tenin üzerinde sıvı bir yağ kalırsa, abdesti geçerlidir." "el-Mecmû'", c: 1, s: 456.
İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi'nin fetvâlarında şöyle gelmiştir:
"Eğer boyanın, tırnakların üzerinde bir hacmi varsa, abdesti geçerli olmaz." "İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları", c: 5, s: 218.
Bunun içindir ki bu kadının, tırnaklarının üzerindeki boyayı gideren maddenin satıldığı yer uzak ve meşakkatli de olsa oraya gitmeye gayret etmesi gerekirdi. Oysa tırnak boyasını, mutfakta kullanılan birçok temizlik maddesiyle veya (benzin ve dizel gibi) bir akaryakıt maddesiyle veyahut da buna benzer bir maddeyle nemlendirerek üzerini silmekle gidermesi mümkündü.
Bu kadının, tırnalarının üzerinde boyanın olması sebebiyle bâtıl (geçersiz) abdestle kılmış olduğu namazında onu mazur göremeyiz. Dolayısıyla bu kadının, tırnaklarının üzerinde boya olması sebebiyle noksan abdestle kılmış olduğu namazlarını iâde etmesi gerekir.
Allah Teâlâ'dan bize ve bu kadına af ve mağfiret dileriz.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.