Perşembe 20 Cemaziyel-Evvel 1446 - 21 Kasım 2024
Türkçe

Zina yaptığı kadını korumak amacıyla onunla evlenmesi gerekir mi?

Soru

Bir akrabam, bir kızın bekaretini bozarak zina yaptı. İlişki kızın rızasıyla oldu. Rezil olmamak için kızla evleneceğine dair söz verdi. Daha sonra yaptığından pişman olup tövbe etti, fakat kızla evlenmek istemiyor. Şu an ne yapacağını bilmiyor, kızın günahından kurtulmak için onunla evlenmesi vacip mi yoksa samimi tövbe yeterli mi? Zira yeni bir sayfa açarak geçmişi unutmak istiyor.

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Akrabana vacip olan husus, yaptığı büyük günahtan pişmanlık duyarak samimi bir şekilde tövbe etmesidir. Salih amellerini çoğaltması tövbesinin kabul olmasına neden olabilir. Şüphesiz zina, büyük günahlardandır. Çok kötü bir davranış olduğundan yüce Allah Dünya’da cezası belirtmiştir. Bu da değnek vurulması veya taşlarla recm edilmesidir. Fakat yüce Allah’ın kullarına rahmet ve şefkatı gereği samimi tövbe, günahları affettirir. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar. Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedî kalır. Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Furkan/68-70)

“Şüphe yok ki ben, tövbe edip inanan ve salih ameller işleyen, sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.” (Taha/82)

Zina ettiği kadınla evlenmesi vacip olmayıp tövbenin kabulü için bir şart değildir. Ancak kendi aralarında evlenmeye karar verirlerse bunda sakınca yoktur.

Bunun üzerine akrabanız, kızın ve ailesinin durumunu gözetmelidir. Kendine münasip görürse ve kızın da tövbe edip düzeldiğini bilirse istihare edip evlensinler. Şüphesiz bu konuda ona iyilik yapmış olacaktır. Bu iyiliği yapması herkesten önceliklidir. Her ne kadar kız, günah işleyip ve kötülük yapsa da her ikisi de günahta ortaktırlar. Belki de bu günaha kendisi çağırmış ve kandırmış olabilir. Hatta söz konusu günahta ortağı olmasa da kızın tövbe ettiğini bildikten sonra onu koruması ve örtmesi itibarıyla ecir alacaktır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi:

“Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez; onu tehlikeye atmaz. Bir kimse din kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını giderir. Her kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, onun sebebiyle Allah kendisinden kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Ve her kim bir Müslümanı örterse kıyamet gününde Allah onun günahlarını örter.” (Buhari 2442, Muslim 2580)

Hafız İbn Hacer Rahimehullah şöyle dedi: “Onu tehlikeye atmaz” yani onu eziyet verecek kişilere bırakmaz bilakis ona yardım eder ve onu korur. Bu konu zulme bırakmaktan daha özel bir durumdur. Hatta bu husus vacip de olabilir. Duruma göre mendup olabilir. “Her kim kardeşinin ihtiyacını giderirse” konusuna gelince Ebu Hureyre’nin hadisinde şöyle geçmektedir: “Kul, kardeşinin yardımında bulunduğu müddetçe Allah onun yardımında olur” 

“Her kim bir Müslüman’dan bir sıkıntı giderirse” her hangi bir problem ve sorunu çözerse .. (Fethul bari’den alıntıdır.

Kadın zinadan tövbe ederse kendisiyle evlenmek isteyen kişiye bekareti hakkında olanları bildirmek zorunda değildir. Zira kadın kendisi örtmekle yükümlüdür. Bekâret, sadece zinayla gitmez. Nitekim şiddetli adet döneminde, atlamak vb. ani ve şiddetli hareketlerle bekâret bozulabilir. 

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi