Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Tesbih namazı konusunda, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen ve bazı ilim ehlinin hasen olarak gördüğü merfu' bir hadis gelmiştir. Fakat ilim ehlinin çoğu bu hadisin zayıf olduğu ve bu namazın meşrû olmadığı görüşüne varmıştır.
İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi'ne Tesbih namazı hakkında sorulmuş, bunun üzerine komite şöyle cevap vermiştir:
"Tesbih namazı bid'attır, bu konuda gelen hadis ise sâbit değildir. Aksine münker hadistir. Bazı ilim ehli bu hadisin mevzû hadislerden olduğunu belirtmiştir." Bkz: ("İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi Fetvâları", c: 8, s: 163)
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Hadisinin zayıf olması sebebiyle Tesbih namazı meşrû değildir.
İmam Ahmed -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
"Tesbih namazı sahih değildir."
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- şöyle demiştir:
"Tesbih namazı yalandır ve imamlardan hiç birisi bu namazı müstehap görmemiştir."
Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu sözüyle doğru söylemiştir. Zirâ Tesbih namazını inceleyen birisi, keyfiyeti, kılınışı ve fiilleri konusunda bu namazda birçok tutarsızlıklar görür.Ayrıca şayet bu namaz meşrû olsaydı, fazîlet ve ecrinin çok olması sebebiyle bu konuda çok sayıda rivâyetler nakledilirdi. Böyle olmayınca ve imamlardan hiç birisi de bu namazı müstehap görmeyince, bu namazın sahih olmadığı anlaşılmış olur.
Tesbih namazının fiilinin tutarsız olmasının sebebi; -hadiste rivâyet edildiği üzere-, kişinin bu namazı her gün bir defa veya her hafta bir defa veya her ay bir defa veya her yıl bir defa veyahut daömründe bir defa kılmasıdır. İşte bu, bu namazın sahih olmadığına bir delildir.Şayet bu namaz meşrû olsaydı, devamlı bir şekilde olurdu ve insan,birbirinden uzak bu kadar geniş süre ile muhayyer kılınmazdı.
Buna göre insanın bu namazı kılmaması gerekir.
Allah Teâlâ en iyi bilendir."(Muhammed b. Salih el-Useymîn,"Fetâvâ Menâri'l-İslâm", c: 1, s: s: 203)