Allah’a hamd olsun.
Yüce Allah şöyle dedi: “Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız mevcut faiz alacaklarınızı terkedin.” (Bakara/278)
Şüphesiz bu, Allah’ın kullarına yaptığı bir çağrıdır. Çünkü yüce Allah, alışverişi helal kılmış ve haramı yasaklamıştır. Ayrıca faiz yemek, Müslümanların zillete düşmelerinin sebeplerindendir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “İyne yoluyla alışveriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna yapıştığınız, tarımı seçtiğiniz ve cihadı terkettiğiniz zaman Allah size öyle bir zillet musallat eder ki dininize dönünceye kadar onu üzerinizden atamazsınız.” (Ebu Davud 3462)
Daha fazla bilgi için faiz bankacılığında katılımla ilgili (8590) ve (112445) nolu soruların cevaplarına bakınız.
Faiz bankacılığından hisse almak gibi büyük günah işleyenin orucu geçerli olup eksiktir. Yani oruç sevabını alamayabilir.
Şu ayeti bir düşünün: “Ey iman edenler! Sizden öncekilerine oruç farz kılındığı gibi sizin üzerinize de farz kılınmıştır. Böylelikle sakınırsınız”
Yüce Allah, orucun farz kılınmasının hikmetini bu ayette belirtmiştir. Vacipleri yapmak ve haramlardan sakınmak, takvaya vesile edinmektir.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Yalan söylemeyi ve gereğiyle amel etmeyi bırakmayan kimsenin yemeyi ve içmeyi bırakmasına Allah'ın asla ihtiyacı yoktur." (Buhari 1903)
Yani yüce Allah’ın bizden oruçla isteği, sadece yemeyi ve içmeyi bırakmak değildir. Bilakis isteği onun azabından sakınmamızdır. (el Şerhul mumti 6/435)
İbn Arabi şöyle dedi: “Bu hadis gereğince söz konusu aykırıları yapan kimse oruç sevabını almaz. Yani oruç sevabı yalan söyleme günahını kapatamıyor.
El Beydavi: Oruçtan maksat sadece açlık ve susuzluk değildir. Bilakis şehvetin kırılması, nefsin emmare durumundan çıkarılıp mutmainne durumuna getirmektir. Bu durum olmadığı müddetçe Allah, oruca kabul gözüyle bakmaz.
Bu hadisi delil getirilecek söz konusu davranışlar oruç sevabını eksilttiğini savunmuşlardır. (fethulberi)
En iyisini Allah bilir.