Allah’a hamd olsun.
Şüphesiz yüce Allah’ın kullarına verdiği nimetler sayısızdır. Müminlere ise hem dünyada İslam diniyle onurlandırmış ve onlara Kur’an-ı kerim vererek seçkin kılmış hem de cennete girdiklerinde onlara verdiği en büyük nimetle şereflendirecektir. O büyük nimet ise Allah’ı görmeleridir. Yüce Allah bu konuda şöyle dedi: “O gün birtakım yüzler aydındır. Rablerine bakarlar.” (Kıyame 22-23)
Yani müminler, Rablerine baktıkları için yüzleri o gün güzel, aydın ve sevinçli olacaktır.
Başka bir ayette şöyle dedi: “Orada kendileri için diledikleri her şey vardır. Katımızda daha fazlası da vardır.” Ali r.a ve Enes b. Malik ayette geçen “fazlalık” ifadesini yüce Allah’ın yüzüne bakmak olarak tefsir etmişlerdir.
Başka bir ayette: “Güzel iş yapanlara (karşılık olarak) daha güzeli ve bir de fazlası vardır.” (Yunus 26)
El husna/güzel karşılık, cennettir. Fazlalık ise yüce Allah’ın yüzüne bakmaktır. Zira Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bir hadiste bu şekilde tefsir etmiştir:
Suhayb b. Sinân -radıyallahu anh-'dan merfû olarak rivâyet edildiğine göre Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “Cennet ehli cennete girince yüce Allah şöyle buyurur: "Bir şey ister misiniz size artırayım?" Derler ki: Yüzlerimizi beyazlatmadın mı? Bizi cennete sokup, cehennemden kurtarmadın mı? (daha ne isteyelim!) Perde kalkar. Onlara, Rablerine bakmaktan daha sevimli bir şey verilmemiştir.” Daha sonra “Güzel iş yapanlara (karşılık olarak) daha güzeli ve bir de fazlası vardır.” Ayetini okumuştur. (Muslim 266)
Cennet ehline verilen söz konusu büyük nimet düşünüldüğü takdirde cehennem ehlinin ne kadar hüsrana uğrayacakları anlaşılacaktır. Yüce Allah şöyle dedi: “Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.” (Mutaffifin 15)
İmam Şafii’nin öğrencilerinden olan Rabi b. Süleyman şöyle dedi: Bir gün İmamın yanındayken şöyle bir soru soruldu “Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.” Ayeti hakkında ne dersin? Şöyle cevap verdi: Yüce Allah onları öfkesiyle kendilerine bakmaktan engellediğine göre razı olduğu Allah dostlarına ise kendini gösterecektir.
Müminlerin Allah’ı göreceklerine dair hadisler çoktur bazıları şöyledir:
1-Ebû Hureyre -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Bazı insanlar, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e: “Ey Allah'ın rasûlü! Biz kıyamet gününde Rabbimizi görecek miyiz?” dediler. Rasulullah:“ Hiç göğün bulutsuz / berrak olduğu bir günde güneşe bakmakta / görmekte bir sıkıntı çekiyor musunuz?” buyurdu. “Hayır, dediler. “Peki bulutsuz Ayın ön dördüncü gecesinde aya bakmakta / görmekte hiç zorlanıyor musunuz?” Onlar: “Hayır, dediler. Rasûlullah: Nefsimi elinde tutana yemin olsun ki o ikisinden birini görmekte ne kadar sıkıntı çekiyorsanız Rabbinizi görmekte o kadar sıkıntı çekeceksiniz” (Buhari 6088, Muslim 267)
2- Cerir b. Abdullah el–Beceli Radiyallahu anhu şöyle dedi: Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber oturuyorduk. Dolunay halindeki aya bakarak şöyle buyurdu: “Siz şu ayı güçlük çekmeden gördüğünüz gibi, Rabbinizi de açıkça göreceksiniz.” (Buhari 6883, Muslim 1002)
Hadislerde geçen teşbih/benzetme tabiri, görme ile başka bir görmeye bir benzetmedir. Yani açık bir günde Güneşi çok net gördüğümüz ve ona bakan çok sayıda insan olmasına rağmen hiç kimsenin onun görüşünü kimseden engellemediği gibi, aynı şekilde Dolunay gecesinde dolunayı açık gördüğümüz ve insanların çokluğu onun berraklığını etkilemediği gibi; müminler de kıyamet günü Rablerini bu berraklık ve açıklıkta göreceklerdir. Hadislerde görüneni görünene benzetmek gibi bir amaç yoktur zira yüce Allah’a hiçbir şey benzemez ve O, her şeyi işitendir, her şeyi görendir.
3- Ebu Musa radiyallahu anh’dan rivayetle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dedi: “Gümüşten iki cennet vardır. İçlerinde bulunan kaplar ve diğer eşyalar da gümüştendir. Altından iki cennet vardır. İçlerinde bulunan kaplar ve diğer eşyalar da hep altındandır. Adn cennetinde, cennetliklerle Rablerini görmeleri arasında Allah'ın vechindeki ridau'lkibriyadan/büyüklük ridasından başka bir engel yoktur.” (Buhari 4500, Muslim 6890)
Allah’ı görmeyle ilgili otuz sahabe hadis rivayet etmiştir. Bunları öğrenen kişi Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bunu söylediğine kesinlikle kanaat getirir. Bundan böyle her kim Allah’ın kıyamet gününde görülmeyeceğini iddia ederse Allah’ın kitabını re Rasülünü yalanlamış olur ve kendini şu ayete maruz bırakmış olur:
“Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.” (Mutaffifin 15)
Allah’tan af ve afiyet dileriz ve bize kendi yüzünü gösterme nimetine kavuşturmasını ümid ederiz.
Kaynak: Şerh el Akide el Tahaviye 1-209, Alam el Sünnet el Menşura Şeyh Hafız el Hakami s. 141
En iyisini Allah bilir.