Cuma 17 Rebiül-Evvel 1446 - 20 Eylül 2024
Türkçe

İslam’a Girmek ve Mescide Giriş Adabını Öğrenmek İstiyorum

Soru

Müslüman bir adamı seviyorum. Annesi ve babası da kabul ederse yakın zamanda evlenmeyi planlıyoruz. Yakın zamanda Şehadet getirmeyi, taharet ve namaz ritüellerini uygulamaya başlamayı planlıyorum.

Şunu sormak istiyorum: Dürüst bir eş olmak için yapabileceğim şeyler nelerdir? Hangi yaşam tarzını ve alışkanlıkları takip etmeliyim? Kadınların camiye girmesine yönelik kurallar nelerdir? Ayrıca Kur’an’ı nasıl okuyacağım?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Birincisi:

Size yolu aydınlatan, size hakikati sevdiren ve hak din olan İslam dinine ikna olmanızı sağlayan Allah’a hamdolsun. Dünyada ve ahirette muvaffak olmanız için şehadeti getirmenizden başka bir şey kalmamış. Ey akıllı kadın! Bu adımı uygulamaya koyulun ve sizi dininde sabit bırakmasını yüce Allah’tan dileyin!

İkincisi:

Allah katında makbul ve iyi bir eş olmanız için yüce Allah’a itaat etmeniz sonrasında size kötülük içeren veya günah bir şeyi emretmediği sürece kocanıza itaat etmenizi tavsiye ederiz. Nitekim İslam’ın emrettiği evlilik ilkelerinden biri de kadının kocasına itaat etmesidir.

Muaz bin Cebel r.a’dan rivayet edildiğine göre Nebi s.a.v şöyle demiştir: “Sakın bunu yapmayın. Eğer ben bir kimsenin Allah’tan başka birine secde etmesini emretseydim, kadına kocasına secde etmesini emrederdim. Muhammed’in nefsi kudret elinde olan Allah’a yemin ederim, kadın kocasına olan hakkını eda etmedikçe imanın tadını alamaz. Kocası onu talep ederse, kadın (deve semeri) üzerinde bile olsa onu bundan men edemez.”

El-Heysemi şunları söyledi:

Bu hadisi bütünüyle el-Bezzar ve Ahmed tarafından kısaca rivayet edilmiştir ve bu hadisin ravileri Sahih’in adamlarıdır. “Mecma’u’z-Zeva’id” (4/309).

Üçüncüsü:

Bundan sonra İslam’dan önce yaptığınız, İslam’a aykırı olan kötü alışkanlıkları terk etmelisiniz.‎

Bunun örnekleri arasında tesettürlü olmamak ve İslami elbiseyi giymemek sayılabilir (eğer İslami elbiseyi giymeyenlerdenseniz).

Kâfirlerde normal algılanan erkeklerle kaynaşma ve mahreminiz olmayan yabancı erkeklerle arkadaş olma adetlerini terk etmelisiniz.

Çarşılarda, erkeklerin bulunduğu alanlarda pervasızca dolaşmamanız ve Müslümanların örf ve dinlerinin emirlerine alışmanız gerekir. Aksi takdirde bu davranışlar, Müslüman kadının ve kocasının namusuna zarar verir. ‎

Dördüncüsü:

Uymanız gereken hayat tarzı ise Allah’ın emrettiği emirlere uymak, namaz kılmak, oruç tutmak, her durumda yüce Allah’ı anmak ve yasakladığı yasaklardan kaçınmaktır. Tüm bunları size sağlayacak şey, Kur’an-ı Kerim’i okumak ve İslam’ı ve öğretilerini tanıtan faydalı kitaplar okumaktır.

Beşincisi:

Kadınların mescide giriş kuralları:

‎1. Parfüm/koku sürerek ve süslenerek dışarı çıkılmamalıdır. Ayrıca bu sadece camiye/mescide özgü bir durum değildir. Bilakis kadının, evden çıktığı zaman güzel koku sürerek dışarı çıkması haramdır ve evden çıkma niyeti; Yüce Allah rızası için namaz kılmak ve İslam hükümlerini öğreneceği bir ilim meclisine katılmak olsun.

Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Allah Resulü s.a.v. şöyle buyurdu: “Allah’ın kadın kullarını Allah’ın mescitlerine girmekten alıkoymayın. Ancak koku sürünmeden/süslenmeden gelsinler.”  (Ebu Davud 565, Elbani 529)

‎2. Bir Müslüman evinden çıkıp mescide gittiğinde, mescide yürüme duasını okuması sünnettir:

Abdullah bin Abbas’tan rivayetle şöyle dedi: “…Sonra müezzin ezan okudu ve Nebi s.a.v de namaza çıktı ve şöyle dedi: “Ey Allah’ım! Kalbimde bir nur, dilimde bir nur yap. Kulağımda bir nur, gözümde bir nur yap. Üstümde bir nur, altımda bir nur yap. Sağımda bir nur, solumda bir nur yap, Allah’ım! Bana bir nur ver.” (Muslim 763)

  1. Mescide gelindiğinde sağ ayakla içeri girilir. Nitekim Ebu Humid veya Ebu Usayd’dan rivayet edildiğine göre Nevi s.a.v. şöyle demiştir: “Biriniz mescide girdiğinde: “Allah’ım! Bana rahmetinin kapılarını aç!” desin. Çıktığında ise: “Allah’ım! Bana fazlından ihsan et!” desin.” (Muslim 713)

Bazı rivayetlerde ise duanın başında: “Bismillah, Allahumme Salli Ala Muhammed” şeklinde bir ekleme bulunur.

(Tirmizî 314, İbn Mâce 771, Elbani 625)

Hayva bin Şureyh’den rivayet edildiğine göre o şöyle dedi: Ukbe bin Müslim’le karşılaştım ve ona şöyle dedim: Senin Abdullah bin Amr bin El-As’tan rivayet ettiğine göre: Nebi s.a.v. Mescide girince şöyle dedi: “Allah’ın yüce zatıyla, O’nun kerim yüzü ile ve ezeli hükümranlığı ile; rahmetinden kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım.” Buna karşılık Şeytan şöyle der: Günün geri kalanı için benden kurtuldu.” (Ebu Davud 466, Elbani 441)

  1. Bir Müslüman mescide girdiğinde iki rekât Tahiyyetu’l-Mescid kılmadıkça oturmaz.

Ebu Katade es-Sülami r.a’dan rivayet edildiğine göre, Nebi s.a.v. şöyle dedi: “Biriniz mescide girerse, oturmadan önce iki rekât namaz kılsın.” (Buhari 433, Muslim 714)

Aişe r.a’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Allah’ın Resulü s.a.v, mahallelerde mescitlerin inşa edilmesini, temizlenmelerini ve koku sürülmesini emretti. (Ebu Davud 455, El-Elbani 437)

  1. İmkânı olanların mescidi güzel kokulandırması ve temizlemesi:

Ebu Zer el-Ğıfari r.a’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah s.a.v. şöyle buyurdu: “Ümmetimin iyi kötü bütün amelleri bana gösterildi. İyi işlerinin içinde, gelip geçenlere eziyet veren şeylerin yollardan kaldırılmasını da buldum. Kötü amelleri arasında da mescitte temizlenmeden bırakılmış balgamı gördüm.” (Müslim 553)

  1. Mescitlerde Kur’an okurken bile, ibadet edenlerden birini rahatsız etmemek amacıyla yüksek sesle konuşmamak.

Ebû Said (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah s.a.v. mescitte itikafa girmişti. Sesli (Kur’an) okumakta olan halkı işitince perdeyi açtı ve: “Dikkatli olun her biriniz Rabbine münacatta/gizli yakarışta bulunuyor. Bazılarınız diğerlerini rahatsız etmesin. (Kur’an) Okurken veya “namazda” bazılarınız sesini bazılarınızın sesi üzerine çıkarmasın.” buyurdu. (Ebu Davud 1332, El-Elbani 1183)

‎7. Mescitten çıkarken sol ayakla çıkılır ve dua okunur:

Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah s.a.v. şöyle buyurmuştur: “Biriniz mescide girdiğinde Nebi s.a.v’e selam versin ve şöyle desin: “Ey Allah’ım! Günahlarımı bağışla ve rahmetinin kapılarını bana aç!” Çıktığında ise Nebi s.a.v’e selam versin ve şöyle desin: Ey Allah’ım! Beni, kovulmuş şeytandan koru!” (İbn Mace 773, Elbani-Sahihul Cami 515)

Altıncısı:

Kur’an’ı çok okumalısınız çünkü okuduğunuz her harf karşılığında on sevap kazanırsınız. Abdestli veya abdestsiz olun, Kur’an okumak caizdir. Nitekim Nebi s.a.v, her vaktini Allah’ı zikrederek geçirirdi. (Muslim 373) Ancak mükemmellik açısından doğru olan, Allah’ın zikrini abdestli yapmaktır.

El-Muhacir bin Kunfuz’dan rivayet edildiğine göre kendisi Rasulullah s.a.v. idrar yaparken yanına geldi, ona selam verdi fakat Rasulullah s.a.v. abdest alıncaya kadar ona cevap vermedi. Sonra ondan özür diledi ve şöyle dedi: Yüce Allah’ı taharetsiz zikretmekten hoşlanmam.”

(Ebu Dâvûd 17, İbn Mâce 350, Elbani 2472)

Cenabetli olan bir kimsenin Kur’an okuması haramdır fakat hayızlı olan kadının Kur’an okumasının caiz olduğu görüşü tercih edilir. Daha fazla bilgi için (2564) nolu sorunun cevabına bakınız. ‎

Bütün bunlar Kur’an’a dokunmadan Kur’an okumak için geçerlidir. Kur’an’a dokunmak ise sadece abdestli olanlar için caizdir. Çünkü Nebi s.a.v şöyle dedi: “Temiz/taharet üzerinde olmayan kişi Kur’an’a dokunmasın”. (Malik, El-Muvatta 419 Elbani İrva’ el-Ğalil 122)

Bir Müslüman abdestsiz olarak Kur’an okumak istiyorsa, elinde eldiven veya başka bir nesne ile dokunur ve okur.‎

Yedincisi:

Kur’an okuyan kişi, karşılaştığı ayetleri huşu ve huzur içinde okur, kendisine zor gelen kelimelerin manalarını sorar. Böylece okumakla birlikte ilim edinmiş olur. Daha sonra öğrendiği ile amel etmeye gayret eder. Kuran’ın hükümlerini öğrenir ve uygular.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi