Allah’a hamd olsun.
İnsanın, kendisinden bir şey çıktığından tam olarak emîn olmadıkça namazdan çıkmaması ve bu tür vesveselere aldırmaması gerekir.Çünkü bu vesveseler, şeytandandır. Bunun içindir ki İmam Buhârî -Allah ona rahmet etsin- kitabında: "Abdestin bozulduğundan emîn olunmadıkça şekten dolayı abdest alınmaz" diye bir bölüm açmıştır.
Bu bölümde şu hadis gelmiştir:
عَنْ عَبَّادِ بْنِ تَمِيمٍ عَنْ عَمِّهِ أَنَّهُ شَكَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الرَّجُلُ الَّذِي يُخَيَّلُ إِلَيْهِ أَنَّهُ يَجِدُ الشَّيْءَ فِي الصَّلاةِ، فَقَالَ: لا يَنْفَتِلْ أَوْ لا يَنْصَرِفْ حَتَّى يَسْمَعَ صَوْتًا أَوْ يَجِدَ رِيحًا. [ رواه البخاري ومسلم ]
"Abbâd b. Temîm'den, o da amcasından rivâyet ettiğine göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-’e, namaz sırasında birşeyler hissettiği duygusu gelen (dübüründen koku veya ses çıktığı /yellendiği kendisine hayal edilen) kişinin durumundan şikâyette bulunulunca o şöyle buyurmuştur:
- (Dübüründen) bir ses işitmedikçe veya bir koku hissetmedikçe namazı bırakmasın." (Buhârî; hadis no: 137. Müslim; hadis no: 361)
Bütün bu vesvese ve hayaller, insanın abdestini bozmaz. Fakat insan, kendisinden bir şeyin çıktığından emîn olursa, bu durumda abdesti bozulur.
İnsanın başına bu gibi vesveseli bir durum geldiği zaman ondan yüz çevirmesi, ona iltifat etmemesi ve abdestlilik halinin kaldığına hükmetmesi gerekir.Çünkü insanın bunu düşünmeye devam etmesi, vesvesenin kendisinde kalıcı hale gelmesine sebep olur.
Kadının fercinden (döl yatağından) yel çıkmasına gelince,bu durum abdesti bozmaz.
Nitekim İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi'ne, namaz sırasında kadının fercinden yel çıkmasının hükmü sorulmuş, bunun üzerine komite şu cevabı vermiştir:
"Bu durum, abdesti bozmaz. Çünkü bu yel, anüs gibi necis bir yerden çıkan yel (gaz) gibi değildir."