Allah’a hamd olsun.
Değerli âlim Abdulaziz b. Baz -Allah ona ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Vekil, üç cemreden her birisine aynı yerden, önce kendi adına, sonra da vekil olduğu şahsın adına taşları atabilir. Âlimlerin iki görüşünden en doğru olanına göre, önce kendi adına taşların tamamını atması, sonra da tekrar dönüp vekil olduğu şahsın adına taşları atması gerekmez. Çünkü bunu gerektiren herhangi bir delil yoktur. Ayrıca bunda zorluk ve güçlük vardır. Oysa Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:
... وَمَا جَعَلَ عَلَيْكُمْ فِي الدِّينِ مِنْ حَرَجٍ ... [ سورة الحج من الآية: ٧٨ ]
"O (Allah), dîn hususunda üzerinize hiçbir zorluk (güçlük) yüklememiştir."(Hac Sûresi: 78)
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de şöyle buyurmuştur:
يَسِّروا ولا تُعَسِّرُوا [ رواه البخاري ومسلم ]
"Kolaylaştırın, zorlaştırmayın." (Buhârî; hadis no: 96. Müslim; hadis no: 1734)
Yine, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ashâbı, çocukları ve âcizlerinin yerlerine cemrelere taşları attıkları zaman onlardan böyle bir şey nakledilmemiştir. Şayet onlar böyle bir şey yapmış olsalardı, bize nakledilirdi. Çünkü bu konu, bize nakledilmesi gereken sebeplere hâiz bir durumdur." (İbn-i Baz Fetvâları; c: 16, s: 86)
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Bir kimsenin, aynı yerde hem kendisi adına, hem de vekil olduğu şahıs adına cemrelere taşları atmasında bir sakınca yoktur. Dolayısıyla önce kendisi adına, sonra da tekrar dönüp vekil olduğu şahıs adına üç cemreye taşları atmasına gerek yoktur.Çünkü bunun gerekli olduğuna dâir hiçbir delil yoktur." (Hac ve Umre Menâsiki; s: 95)