Allah’a hamd olsun.
Birincisi:
Anlattığınız şekilde gusül almanız geçerlidir. Ancak bir takım sünnetleri kaçırmakla birlikte guslünüz doğrudur. Şüphesiz gusül iki şekilde olur: Geçerli veya kâmil şekillerde.
Geçerli gusülde insanın sadece vacipleri yerine getirmesi yeterli olup sünnet ve mustehapları yapmasına gerek yoktur. Tahareti niyet eder, daha sonra tüm vücudunu herhangi bir yöntemle suyla yıkar ayrıca ağzına ve burnuna su verir. İster duş altında olsun ister denize veya yüzme havuzuna girsin fark etmez.
Kamil gusül ise şöyledir: Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in yaptığı gibi tüm guslün sünnetleri yerine getirerek yapar. Bu gusül iki şekilde yapılabilir:
1-Vacip olan bir şekildir. Bu durumda tüm vücudunu suyla kaplarken ağzına ve burnuna su verir. Şayet herhangi bir yöntemle tüm vücudunu suyla kaplarsa büyük hadesi kaldırmış ve taharet gerçekleşmiş olur. Yüce Allah şöyle dedi: “Cenabet olduğunuzda temizlenin.” (Maide 6)
2- Kamil bir şekildir. Bu da Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in yaptığı gibi gusül almaktır. Şöyle ki gusül almak istediği zaman ellerini yıkar, cenabetten dolayı kirlenen bölgeyi ve cinsel organını yıkar, sonra eksiksiz bir şekilde abdestini alır, sonra başını üç defa yıkar, sonra geri kalan vücudunu yıkar. (Fetava Erkan el İslam s. 248)
İkincisi:
Cenabet ile adet guslü arasında fark yoktur. Ancak adet guslünde saçlar yıkanırken daha fazla ovalanır. Ayrıca kanın aktığı bölgeyi kötü kokulardan arındırmak için koku sürmek mustehaptır.
Aişe r.a’dan rivayet edildiğine göre şöyle Esma, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ay halinden dolayı gusletmek hakkında soru sordu. Allah Resulü: "Sizden herhangi bir kadın (ay halinden dolayı gusledecek olursa) suyunu ve (hoş kokulu) sidresini alır ve iyice temizlenir. Sonra başının üzerine su dökerek su saçlarının diplerine varıncaya kadar iyice ovalar sonra üzerine su döker sonra misk ile kokulandırılmış bir bez parçası alarak onunla temizlenir" buyurdu.
Esma: Onunla nasıl temizlenir, dedi. Allah Resulü: "Subhanallah! Onunla temizleniverirsin işte." buyurdu. Aişe: –kısık sesle-Kanın iz bıraktığı yere sürersin, dedi. Sonra Esma ona cünüplükten dolayı gusletmek hakkında soru sordu. Allah Resulü: "Su alarak temizlenir, güzel bir şekilde temizliğini yapar -yahut- temizliğini ileri dereceye kadar götürür sonra başına su döküp saçının diplerine varıncaya kadar başını iyice ovalar sonra da üzerine su dökersin" buyurdu.
Aişe r.a: Ensar kadınları ne iyi kadınlardır, haya etmek onları din hakkında gerektiği gibi bilgi sahibi olmalarını engellemedi, dedi. (Muslim 332)
Üçüncüsü:
Abdest ve Gusül alırken nitelendirmek
Abdest alırken veya gusül alırken isimlendirmek alimlerin cumhuruna göre mustehaptır. Hanbeliler vacip olduğunu söylerler. Şeyh İbn Useymin Rahimehullah şöyle dedi: İsimlendirme mezhepte abdest gibi vaciptir ancak bu konuda delil yoktur. Bazılarının abdestte vacip olması gusülde vacip olmasından daha evladır. Çünkü daha büyük bir taharettir. Ancak tercihli görüşe göre abdestte ve gusülde de vacip değildir. (el Şerhulmumti)
Dördüncüsü:
Gusülde ağza ve burna su vermenin hükmü
Hanefi ve Hanbeli mezhebinde olduğu gibi gusülde mutlaka ağza ve burna su verilmelidir.
Nevevi Rahimehullah bu konudaki ihtilafı şu şekilde açıklamıştır: Alimlerin ağza ve burna su verme hususuyla ilgili dört mezhep görüşü mevcuttur:
1-Abdest ve gusülde sünnettir. Bu da mezhebimiz olan Şafii görüşüdür.
2-Abdestte ve gusülde vacip olup geçerlilikleri için şarttır. Bu da Hambeli mezhebidir.
3-Gusülde vacip olup abdestte vacip değildir. Bu Hanefi mezhebidir.
4-Burna su vermek abdest ve gusülde vacip olup ağza su vermek vacip değildir. Bu Hanbeli mezhebinde bir görüştür. İbn el Munzir de bu görüştedir. (el Mecmu 1/400)
Bu konuda tercihli olan ikinci görüştür. Yani ağza ve burna su vermek gusülde vacip olup geçerliliği için şarttır.
Şeyh İbn Useymin Rahimehullah şöyle dedi: Bazı alimlere göre gusül, abdest gibi ibadetler ancak ağza ve burna su vermekle geçerli olur. Diğer alimlere göre ağza ve burna su verilmese de geçerlidir.
Doğrusu birinci görüştür. Zira ayette geçen “Temizlenin” (Maide 6) ifadesi, vücudun tümünü kapsar. Bu nedenle Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem abdestte bunların yapılmasını emretmiştir. Çünkü “Yüzünüzü yıkayın” (Maide 6) ayetinin kapsamına girmektedir. Çünkü yüz yıkama kapsamına girer. Ve abdestte temizlenmesi vacip olan bir husustur. Gusülde ise temizlenmesi ve vacip olması daha evladır. (el Şerhul mumti)
Beşincisi:
Gusülde ağza ve burna su vermenin hükmünü bilmemek
Şayet daha önceden gusülde ağza ve burna su vermenin hükmünü bilmediğin için yerine getirmediysen veya bunu vacip görmeyenlerin görüşüne itimat ederek yapmadıysan yaptığın gusüller ve bunun üzerine bina edilen namazlar geçerlidir. Namazları tekrar kılmana gerek yoktur. Zira ağza ve burna su verme konusunda güçlü bir ihtilaf mevcuttur.
Allah hepimiz sevdiğine ve razı olduğuna muvaffak kılsın.
En iyisini Allah bilir.