Cuma 19 Ramazan 1445 - 29 Mart 2024
Türkçe

Gazze bölgesinde katliam, kuşatma ve kovalama konusunda olanlar hakkında Daimi Konseyin Fetvalarını açıklamak

Soru

Gazze Bölgesinde ki katliam, kuşatma ve kovalama konusunda olanlar hakkında Daimi Konseyin Fetvalarını açıklamak konusunda Suudi Arabistan Krallığı Fetva makamının şu bildirisi:

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Hamd, âlemlerin rabbi olan Allah’adır. Salât ve selam Peygamberlerin ve Resullerin en şereflisi peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve ashabına, kıyamet gününe kadar ona tabi olanların üzerine olsun.

Suudi Arabistan Krallığında ki Fetva ve İlim Araştırmaları Daimi Konseyi, Filistin’de ve özellikle de Gazze bölgesinde çocukları, kadınları ve yaşlıları öldüren, yasakları hiçe sayan, evleri ve işyerlerini yıkarak güvende olan insanları korkutan düşmanca olaylardan çokça üzüldüğünü ve acı duyduğunu belirtmek ister. Bunun Filistin halkı hakkında işlenen bir cinayet ve zulüm olduğundan kimsenin şüphesi yoktur.

Bu yürek parçalayan olay Müslümanların hepsinin Filistinli kardeşlerinin yanında yer almasını, onlarla dayanışmasını, arka çıkmasını ve yardım etmesini farz kılıyor. İslam kardeşliği ve İman bağını gerçekleştirmek için onlar üzerinde bu zulmün yöntem ve sebeplerini kaldırmaya gayret edilmesini de farz kılıyor. (Mü’minler ancak kardeştir.) el-Hucurat, 10 ve başka ayette: “Mü’min erkekler ve mü’mine kadınlar biri birlerinin velisidir(yardımcısıdır, arka çıkanıdır, dostudur)” et-Tevbeh, 71

Peygamber sallallahu aleyhi ve selem şunu açıkladı: “Mü’min mü’mine biribirine kenetlenmiş bir yapı gibidir. Parmaklarını biri birine geçirdi.”Muttefequn aleyh. Ve başka bir hadiste ise: “Karşılıklı sevgilerinde, biri birlerine acımada, karşılıklı dayanışmalarında mü’minlerin örneği şuna benzer; bedenden bir organ şikâyetçi olursa o bedenin hepsi uykusuzlukla ve hastalıkla harekete geçer.” Muttefequn aleyh. Ve yine Peygamberimiz buyurdu: “Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu rezil etmez, onu başkalarına teslim etmez, onu aşağılamaz.” Müslim rivayet etti.

İster maddi ister manevi olsun gücü yettiğince ve kendi durumlarını da gözeterek değişik durumlara seferber olacak bir yardım olmalıdır. Bu bütün Müslümanlardan para, gıda, giysi, ilaç vb. durumlarla veya Arab ve İslam ülkelerinin bu yardımları kolaylıkla ulaştırılmasına, halklar, devletler nezdinde ki kongrelerde, cemiyetlerde, lobilerde onlara arka çıkmalı ve durumlarını gerçek anlamda bir tavır koyarak belirtmelidir. Bütün bunlar takva ve ihsan üzerine yardımlaşma kavramına girer. Allah şunu emretmektedir: “Takva ve İhsan üzerine yardımlaşın.” el-Maideh, 2

Aynı biçimde onlar için hayırlı olanı ve kurtuluşa erdireni onlara nasihat etmek de buna girer. Bundan daha büyüğü ise onları bu beladan kurtaracak, acılarını dindirecek, durumlarını düzeltecek, sözlerini ve amellerini mükâfatlandıracak durumları için her vakitte yapılan dualardır.

Bunun yanında biz Filistin’de ki kardeşlerimize Allah’a sığınmalarını ve O’na olan takvalarını korumalarını, hak üzerine birlik olmalarını, fırka ve çekişmeyi bırakmalarını tavsiye ediyoruz. Bu gibi durumları düşmana fırsat olarak vermesinler. Çünkü onlar daha çok saldırmak ve aşağılamak için bunu fırsat bileceklerdir. Topraklarında ki bu düşmanı atmanın sebeplerini almakla birlikte Allah için yaptıkları amellerde ihlâslı, O’nun rızasını kazanmalarını, sabırla, namazla, bütün işlerinde hikmet, akıl ve ilim sahipleriyle danışmalarını kardeşlerimizden istiyoruz. Kuşkusuz bunlar başarının ve zaferin izleridir.

Dünyanın ve uluslar arası camianın sağduyulu insanlarını bu belaya akıl ve insaf gözüyle bakmalarını ve Filistin halkının haklarının verilmesini istiyoruz. Onurlu bir hayat yaşamaları için zulmün kalkmasını diliyoruz. Aynı zamanda fertlerden ve devletlerden her kim onlara yardım etmede katkıları varsa onlara teşekkür ediyoruz.

Bu ümmet üzerinde kara bulutları kaldırması, dinini izzetli kılması, sancağını dalgalandırması, evliyasına zafer nasip etmesi, düşmanlarını rezil etmesi, onların planlarına ayaklarına dolamasını, onların şerrini Müslümanların engel olmasına yardımcı olması için Yüce sıfatları ve güzel isimleriyle Allah’tan diliyoruz. Kuşkusuz O buna kadirdir.

Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine, ashabına ve kıyamet gününe kadar ona ihsanla tabi olanların üzerine salât ve selam olsun.

Suudi Arabistan Krallığı Semahatlı Genel Müftüsü

Büyük Âlimler Heyeti Başkanı

Şeyh Abdülaziz bin Abdullah bin Muhammed Âl-eş-Şeyh

Ve Fetva ve İlmi Araştırmalar Daimi Konsey Üyeleri

Kaynak: İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi