Allah’a hamd olsun.
Bütün övgüler Allah’adır.Birincisi:
Bacınla ilgilenmenin namazı ikame etmesi için çabanı, sevabını Allah’ın sana vermesini dileriz. Allah’ın annene hidayet vermesini temenni ederiz. Kızını hayra davet ve iyi eğitim görevini yerine getirsin. Eğer yapmazsa: bacına eğitim amaçlı vurabilirsin. Arzusuna uymasından bu şekilde kurtarmış olursun. Allah’a itaat üzerine eğitilmesi gerçekleşsin. Ve yine Allah’tan bacını hidayet etmesini dileriz. Allah’tan bu durumu yoluna koymayı kolaylaştırmasını dileriz.
İkincisi:
Soruda adı geçen hadisin metni şöyledir: Abdullah bin Amr bin As’tan(r.a.) rivayet edildi ki Allah Resulü-sallallahu aleyhi ve selem- şöyle buyurdu: “Çocuklarınız yedi yaşında iken onlara namaz kılmalarını emredin, on yaşına geldiklerinde namaz için vurun, yatılacak yerlerini erkek-kız arasında da ayırın.” Ebu Davud (495) rivayet etti ve el-Elbani “Ebu Davud Sahihi”nde ise sahih olduğunu belirtti.
Çocuğu eğitimine muhatap olan emreden ve vuran: sadece baba değildir, sadece anne de değildir bilakis bu çocuktan sorumlu olan herkestir. Baba bu hitaba ilgilenenlerin ilkidir. Çünkü o evinden sorumludur ve ailesinden sorumludur. Anne de bu sorumluluğa ortaktır.
Şeyhul-İslam İbn-i Teymiye –Allah ona rahmet etsin- şöyle belirtir:
"İtaat eden herkesin kendisine itaat edenlere hatta akıl-baliğ olmayan çocuklara namazı emretmesi gerekir. Peygamber-sallallahu aleyhi ve selem- “yedisinde onlara namazı kılmalarını emredin, namaz için on yaşında ise vurun, erkek-kız kardeşlerin yataklarını ise ayırın”
Kim de yanında bulunan köle çocuk veya yetim yada çocuk varsa: ona namaz kılmayı emretmezse: küçüğe emretmediği için büyük cezalandırılır, bunun için de açık bir tazir cezasıyla cezalandırılır. Çünkü o, Allah’a ve Resulüne isyan etmiştir. Aynı şekilde kim de yanında büyük köleler veya hizmetçiler yada eşi veya kızı varsa: bütün bunlara namaz kılmayı emretmelidir. Bunu yapmazsa: Allah’a ve Resulüne isyan etmiştir.” Özetle bitti.
“Mecmuul-Fetava” (22/50-51)
Şeyhul-İslam İbn-i Teymiye –Allah ona rahmet etsin- şöyle dedi:
“Bilakis velilere düşen çocuklarına yedi yaşına vardığında namazı emretmesi gerekir ve on yaşına basınca da onun için vurmalıdır.” Mecmuul-Fetava” (360/28)
Babanın veya annenin hayatta olması: kız kardeşinin eğitimi sorumluluğu o ikisine aittir. Eğer on yaşını bitirmişse ona vurabilir, eğer baban hayatta değilse ağabeyin varsa sorumluluk ona ve annene intikal etmiştir.
Fayda için (126208) nolu sorunun cevabına bakınız.
Annen ise onun için dikkatli olmalı ve bir günah işleyecek sözlerden kaçınmalıdır. Çünkü Allah, akil-baliğ olmadığı için bacını namazı kılmadığı için hesaba çekmez. Ancak anne kızını namaza davet etmediği için ve namaza teşvik etmediği için, ona vurmadığı için sorumludur.
Maverdi –Allah ona rahmet etsin- şunu belirtmektedir:
“Çünkü akil-baliğ olmazdan önce onlara öğretilmesinde ona alıştırma var, onu yapmaya alışkanlık var. Onları ihmal etme ve eğitimlerini terk etmek: bunu farz anında yapmaktan tembellik etmenin, lüzumu anında onu yapmaktan uzaklaşmanın zararı asla gizlenemez. Yedi yaşına basmazdan önce ki eğitimlerine gelince: bunlar gerekmez, çoğu zaman ne öğrettilerse onu kayıt altına çoğu zaman almazlar. Emredilenleri yapmaya güç getiremezler. Eğer yedi yaşına basarlarsa fark ederler, öğrendiklerini kontrol edebilirler. Babalarına onları eğitmenin farz olduğu yönündedir. Ancak namazı terk ettikleri için de onlara vurulmaz. On yaşına girince: namazı terk ettiklerinde hasta etmeyecek, acıtmayacak bir şekilde vurmak gerekir. Bazı olaylarda harcanacaklarına inanırsa yine vurur. Ergenlik yaşına erişince: artık sorumluluk altına girmişlerdir, onlara taharet almanın namaz kılmanın ve bütün ibadetleri yapmanın farz olduğuna dair konuşulur.”“el-Havil-Kebir” (314/2)
Senin rolüne gelince bacına irşat ve nasihate devam etmen şefkat ve alttan alarak namaza teşvik etmelidir.
Allah’tan ona hidayet ve başarı vermesini dileriz.