Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır.İslâm âlimlerinin çoğunluğu, Beytullah'ı cünüp olarak tavaf eden kimsenin tavafının sahih (geçerli) olmadığı konusunda ittifak etmişlerdir.
Fıkıh Ansiklopedisi'nde, "Cünüplük sebebiyle yapılması haram olan şeyler" başlığı altında şunlar zikredilmiştir:
"...Aynı şekilde farz olsun, nâfile olsun, (cünüp olarak) Beytullah'ı tavaf etmek haramdır. Çünkü Beytullah'ı tavaf etmek, namaz mesâbesindedir.
Nitekim Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
الطَّوَافُ بِالْبَيْتِ صَلَاةٌ إِلَّا أَنَّ اللهَ أَحَلَّ لَكُمْ فِيهِ الْكَلَامَ. [ رواه النسائي ]
"Beytullah'ı tavaf, (birçok hükümde veya ecir bakımından) namaz gibidir. Ancak Allah Teâlâ tavaf sırasında konuşmayı size helal kılmıştır."[1]
-Sahih olan görüş; bu hadis, İbn-i Abbas'a -Allah ondan ve babasından râzı olsun- mevkuftur (yani İbn-i Abbas'ın sözüdür, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sözü değildir.)-
Bunun içindir ki cünüp olarak tavaf eden kimsenin tavafı geçerli olmaz. Bu görüş, Mâlikîler, Şâfiîler ve Hanbelîlere göredir. Hanefîlere göre ise, cünübün tavafı geçerlidir. Fakat (cezâ kurbanı olarak) bir deve kesmesi gerekir. Çünkü Hanefîlere göre tavafta abdestli olmak, şart değil, vâciptir.
Nitekim İbn-i Abbas'tan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
"(Cezâ kurbanı olarak) deve kesmek, hacda iki yerdedir:
Birincisi: Cünüp olarak tavaf ederse.
İkincisi: Arafat'ta vakfe'den sonra (ve Ziyâret tavafını yapmadan önce) eşiyle cinsel ilişkiye girerse."[2]
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:
"Cünüp olarak İfâda (Ziyâret) tavafını yapan kimsenin hükmü nedir?" diye sorulmuş, bunun üzerine o, bu soruya şöyle cevap vermiştir:
"Bu kimsenin İfâda (Ziyâret) tavafını yeniden yapması gerekir. Çünkü cünüp olarak tavaf etmiştir.Cünüp kimseden tavaf sahih olmaz. Çünkü cünüp olan insanın mescitte oturması (kalması) bile yasaktır (haramdır).
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لاَ تَقْرَبُوا الصَّلاَةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى حَتَّىَ تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ وَلاَ جُنُباً إِلاَّ عَابِرِي سَبِيلٍ حَتَّىَ تَغْتَسِلُواْ وَإِنْ كُنتُمْ مَرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاء أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَآئِطِ أَوْ لاَمَسْتُمُ النِّسَاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيداً طَيِّباً فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ إِنَّ اللهَ كَانَ عَفُوّاً غَفُوراً
[ سورة النساء الآية: 43 ]
"Ey îmân edenler! Sarhoş iken, ne söylediğinizi bilinceye (sarhoşluktan ayıkıncaya) kadar, bir de cünüb iken -yolcu olmanız müstesnâ- boy abdesti almadıkça (yıkanmadıkça) namaza yaklaşmayın (namaz kılmayın). Eğer hasta veya yolculukta iseniz, yahut herhangi biriniz tuvaletten gelirse veya kadınlara yaklaşıp da (eşlerinizle cinsel ilişkiye girip de) su bulamazsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah, (sizi) çok affedici ve çok bağışlayıcıdır."[3]
Buna göre, eğer bu kimse evli ise, Mekke'ye dönüp İfâda (Ziyâret) tavafını yerine getirinceye kadar eşine yaklaşmaması gerekir."[4]
Bu anlatılanlara binâen sizin bu arkadaşınız, cünüp olarak tavaf ettiği bu umresi için hâlâ ihramda sayılır.Dolayısıyla bu arkadaşınızın, ihramın yasaklarından sakınması, Mekke'ye gidip Beytullah'ı tavaf etmesi, (Safâ ve Merve) arasında sa'y etmesi ve saçını kısaltmak veya kökünden kazıtmak sûretiyle tıraş olması gerekir ki böylece umresini tamamlamış ve ihramdan çıkmış olsun.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
[1] Nesâî
[2] "Fıkıh Ansiklopedisi" c: 16, s: 52.
[3] Nisâ Sûresi: 43
[4] "Mecmû' Fetâvâ İbn-i Useymîn", c: 22, s: 363-364.