Allah’a hamd olsun.
Bir müslüman, hafta boyunca işine bağlı olduğundan dolayı Cuma gününden başka bir günde kabristanı ziyâret etme imkanı bulamazsa, kendisine bir günah yoktur. Çünkü bu davranışıyla Cuma gününü diğer günlerden üstün tutmuş sayılmaz. Zirâ bu davranışı, Cuma gününü kabristan ziyâretine tahsis etme kabilinden değildir. Aksine Cuma gününün tatil günü olması sebebiyledir.
Değerli âlim Abdullah b. Cibrîn’e -Allah ona rahmet etsin-:
“Cuma günü, bizim tatil günümüzdür (yani hafta tatilidir). Eğer bu günü veya bu günün bazı saatlerini kabristan ziyâretine tahsis edersek, bu davranışımız bid’ata girer mi?” diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:
“Hayır, bid’ata girmez. Çünkü Cuma günü kabristanı ziyâret etmek konusunda bazı deliller gelmiştir. Bu günü kabristan ziyâretine tahsis etmediğinize göre ve bu gün sizin boş vaktiniz olduğu için inşaallah size bir günah yoktur. Nitekim Cuma gününün tahsisi ve fazîleti hakkında bazı deliller gelmiştir, ama bu deliller sâbit (sahih) değildir.”[1]
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin- de bu konuda şöyle demiştir:
“Delillerin zâhiri geneldir ve ister farz oruç olsun, isterse nâfile oruç olsun, Cuma gününü oruca tahsis etmek (yani sadece Cuma günü oruç tutmak) mekruhtur. Ancak insan iş sahibi olur (çalışan kimse olur) da Cuma gününden başka bir günde kaza orucunu tutmak için boş vakti yoksa ve fırsat bulamıyorsa, bu takdirde sadece Cuma günü oruç tutması, kendisine mekruh olmaz. Çünkü o, buna muhtaç durumdadır.”[2]
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
[1] “Fetâvâ İbn-i Cibrîn”
[2] “Mecmû’ Fetâvâ İbn-i Useymîn”, c: 20, s: 55