Pazar 21 Cemaziyes-Sani 1446 - 22 Aralık 2024
Türkçe

Hayatta olan kimse, ölen birisini rüyâsında gördüğü zaman onun adına sadaka vermeli midir?

194451

Yayınlama tarihi : 14-08-2015

Gösterimler : 99779

Soru

enim annem ve bazı kimseler şuna inanmaktadırlar: Kim, bir ölüyü rüyâsında görürse, onun ölünün adına sadaka versin!
Nitekim annem, rüyâsında çok eskiden ölmüş bir komşumuzu gördüğünü ve onun adına sadaka vereceğini bana haber verdi. Bir defasında da Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kızı Fâtıma'yı -Allah ondan râzı olsun- rüyâsında görmüş, bunun üzerine Fâtıma'nın adına sadaka olması için bize pişmiş mısır ve çay ikram etmişti.
Beni şüphelendiren ve rahatsız eden bu şeyin, yani; ölüyü rüyâsında gördükten sonra onun adına sadaka vermenin dîndeki hükmünü açıklar mısınız?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Hamd, yalnızca Allah'adır.

(42384) nolu sorunun cevabında, ölünün adına sadaka vermenin câiz olduğundan bahsetmiştik. Aynı şekilde (157073) nolu sorunun cevabında da, hayatta olanlardan ölünün adına yapılan duâ, sadaka ve borcu ödemek gibi ölünün ihtiyaç duyduğu şeylerin ona fayda vereceğine dâir zâhirinde delâlet eden bazı rüyâlardan bahsetmiştik.

İster başlangıçta (rüyâ görmeden önce) ölünün adına sadaka vermek olsun, ister rüyânın zâhiri, ölünün sadakaya muhtaç olduğuna delâlet etsin, her iki durumda sadaka vermekte bir sakınca yoktur.

Ölüyü sadece rüyâda görmekle onun adına sadaka verilmesinin gerektiğine veya müstehap olduğuna inanmaya gelince, bunun dînde aslı yoktur.Buna delâlet eden hiçbir delil de yoktur. Aksine bu davranış, bid'ata daha yakındır.

Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:

"Bir kimse, rüyâsında amca, dede veya dayı gibi yabancı bir adamı görürse, rüyâsında gördüğü kimse adına sadaka vermesi gerekir mi?" diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:

"Bir kimse hangi halde görürse görsün, rüyada gördüğü ölünün adına sadaka vermesi gerekmez. Sadece ölüyü hoşnut ve sevinçli bir halde görürse, bu ölü için hayırdır ve bu rüyâyı, sevdiği kimselere anlatır. Eğer ölüyü çirkin ve istenmeyen bir hal üzere görürse, hoşuna gitmeyen bir rüyâ gören kimse hakkında meşrû olan şudur: Şeytan'dan ve rüyâsında gördüğü şeyin şerrinden Allah Teâlâ'ya sığınmak, soluna hafifçe üç defa tükürmek, uykudan uyanırken üzerinde bulunduğu tarafından diğer tarafa intikal etmek ve bu rüyâyı hiç kimseye anlatmamaktır. Eğer bu rüyâyı uykusunda tekrar görürse, uykusundan ayağa kalksın ve sol tarafına hafifçe üç defa tükürsün ve rüyânın şerrinden, gördüğü şeylerin şerrinden ve şeytanın şerrinden Allah Teâlâ'ya sığınsın. Allah Teâlâ'yı zikretsin. Abdest alıp namaz kılsın ki, hoşuna gitmeyen şeyleri gördüğü bu rüyâ ondan gitsin.Zirâ şeytan, kişiyi üzen ve onu kederlendiren şeylerde gözükür ve onu kederlendirir.

Nitekim Allah Tebâreke ve Teâlâ, şeytanın, kişiyi hüzünlendiren şeyi sevdiğini ve onun bundan hoşnut olduğunu şöyle haber vermektedir:

إِنَّمَا النَّجْوى مِنَ الشَّيْطانِ لِيَحْزُنَ الَّذِينَ آمَنُوا وَلَيْسَ بِضارِّهِمْ شَيْئاً إِلاَّ بِإِذْنِ اللَّهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ [سورة المجادلة الآية:10]

"Şüphesiz o kötü fısıltılar, îmân edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytandan kaynaklanır (şeytan ürünü olan işlerdendir). Oysa şeytan, Allah'ın izni olmaksızın mü'minlere hiçbir zarar verebilecek değildir. Şu halde mü'minler, yalnızca Allah'a tevekkül etsinler." Mücâdele Sûresi: 10

Bu âyet, şeytanın, kişiyi üzen, onun canını sıkan, kalbine hüzün ve keder sokan şeylerde gayretli olduğuna delâlet etmektedir."

İbn-I Useymîn, "Fetâvâ Nûrun Ale'd-Derb"

Muhammed b. Salih el-Useymîn'in web sitesindeki fetvânın linki:

Allah Teâlâ en iyi bilendir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi