Perşembe 20 Cemaziyel-Evvel 1446 - 21 Kasım 2024
Türkçe

Kocasına Yas Tutan Kadının Uzak Durması Gereken Şeyler

Soru

Benim kocam öldü. Ne yapmam gerekir? Hangi şeylerden uzak durmam gerekir?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Kocasının yasını tutan kadının uzak durması gereken şeyler hadislerde belirtilmiştir. Nitekim bunlar beş husustur:

Birincisi: Kocasının öldüğü evde ikamet etmesidir. Kadın iddet (bekleme) süresi bitene kadar bu evde yaşar ve bu evde kalır. Hamilelik haricinde bu süre dört ay on gündür. Hamile olan bayan doğurduğu zaman iddeti süresi sona ermiş olur. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: ‘Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.’ Zorunlu haller dışında evden çıkmaz. Ancak hastalandığında muayene olmak için hastane ya gidebilir. Ya da yerine alış verişe gidecek kimse yoksa yiyecek bir şeyler almak için çarşıya gidebilir.Aynı şekilde ev yıkılırsa başka bir eve çıkabilir. Ya da ev de onu güvende olduğunu sağlayacak kimse yok ve korkuyorsa çıkabilir. Bu gibi ihtiyaç durumlarında çıkmasında bir sakınca yoktur.

İkincisi: Sarı olsun yeşil olsun ya da başka bir renk olsun güzel elbiseler giymez. Bilakis siyah olsun yeşil olsun fark etmez güzel olmayan elbiseler giyer. Önemli olan elbiselerin güzel olmamasıdır. Peygamber Efendimiz böyle emretmiştir.

Üçüncüsü: Altın, gümüş, elmas, inci vb. mücevherleri takmaktan kaçınır. Kolye, bilezik veya yüzük vb. olsun fark etmez iddet süresi bitene kadar bunları takmaz.

Dördüncüsü: Koku sürünmekten kaçınır. Buhur olsun ya da benzeri bir şey olsun fark etmez koku sürünmez. Ancak sadece hayızdan temizlenirse biraz koku sürünmesinde bir sakınca yoktur.

Beşincisi: Gözüne sürme çekmekten kaçınır. Gözlerine sürme ya da yüzü güzelleştiren benzeri bir şey sürmemesi gerekir. Fitneye sebep olacak özel güzelleştirmeler yapamaz. Ancak normal şartlarda yaptığı sabun ve suyla yüzünü yıkamasında herhangi bir sakınca yoktur. Ama bazı kadınların gözlerini güzelleştirmek için sürme ve ya benzeri bir şeyi kullanamaz.

Kocası ölen kadının bu beş şeyi yapmaması gerekir.

Halk tarafından doğru olduğu zannedilen, sonradan uydurulmuş şeylere gelince: kimse ile konuşmaması, telefon ile konuşmaması, haftada bir yıkanması, evde yalın ayak dolaşmaması, ay ışığında çıkmaması gibi hurafelerin aslı yoktur. Bilakis ev de yalın ayak ve ayakkabı ile dolaşabilir. Evde ihtiyaçlarını giderebilir. Kendine ve misafirlerine yemek pişirebilir. Terasta ve ya bahçede ay ışığında yürüyebilir. İstediği zaman yıkanabilir. İstediği kimse ile şüphe olmadığı sürece istediği zaman konuşabilir. Kadınlar ile ve mahremleri ile tokalaşabilir. Ancak mahremi olmayan kimseler ile tokalaşamaz. Yanında namahrem yoksa başörtüsünü çıkarabilir. Ne kıyafet için ne de kahve içerisinde kına, safran ya da parfüm kullanamaz. Çünkü safran koku türlerindendir. Bu süre zarfında nişanlanması caiz değildir. Ancak niyetini belli etmesinde bir sakınca yoktur. Ama açıkça nişanlanacağını söylemesi caiz değildir. Başarı Allah’tandır.

Daha ayrıntılı bilgi için Feyhan el-Matari’nin Kitabu’l İmdad Bi Ehkami’l İhdad adlı eserine ve Halid Muslih’in Kitabu Ehkami’l İhdad eserine bakılabilir.

Allah en iyisini bilir.

Fetava Şeyh İbn Baz , Kitabu Fetava İslamiyye (3/315-316)

Kaynak: Şeyh Muhammed Salih El Muneccid