Allah’a hamd olsun.
Birincisi: Şüphesiz tüm şeker ve tansiyon hastaları aynı derecede değiller, nitekim doktorlar bunları bir kaç kategoride ele alırlar. Bazıları sağlık kurallarına riayet ettiklerinde güvenli bir şekilde oruçlarını tutabilirler. Bazıları ise hiç oruç tutamazlar. Şayet şeker hastalığı ile tansiyon sorunu birlikte yaşanıyorsa oruç tutmak çok zor hale gelmektedir.
Bunun üzerine hasta mutlaka doktora danışması gerekir. Verilen tavsiyeye göre ya oruç tutar veya iftar eder. Sonuç olarak her hastalık, iftarı mübah kılmaz. Nitekim (1319) nolu sorunun cevabında açıklanmıştır.
İkincisi: Tansiyon ve şeker hastalıkları kronik hastalıklardan olması üzerine, hasta genel olarak bu hastalıklardan dolayı oruç tutamadığı için orucunu kaza edemez bu durumda vacip olan şudur: Oruç tutamadığı her gün için bir fakire yemek verir ve orucu kaza etmez.
"Fakiri yedirmek"ten amaç bir öğün yedirmektir. Hasta isterse bir yemek yapar ve fakir olan şahsı yemeğe çağırır ve yedirir. İsterse yemeği pişmiş veya çiğ de verebilir. Her hangi bir şekilde yemeği verirse geçerli olur ve vacibi yerine getirmiş sayılır.
En iyisini Allah bilir.