Allah’a hamd olsun.
Şeriatın Maksatlarını Gerçekleştirirken Müslümanlar Arasındaki Ülfetin Önemi
Allah Teâlâ’dan, sizi hak ve hayır üzere birleştirmesini, kalplerinizi itaati doğrultusunda kaynaştırmasını dileriz. Müslümanların selefî menheci, yani sahabe ve tâbiîn yolu üzere, inanç, ibadet ve ahlâkta ilerlemelerini görmek bizi mutlu eder. Şunu da belirtmek gerekir ki selefî metod, Müslümanlar arasında ayrılık ve tefrikaya sebep olmayı doğru görmez. Bilakis, Müslümanların birlik ve beraberliği, şeriatın en önemli maksatlarındandır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
"Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz." (Âl-i İmrân, 103)
Fıkhi Teferruat Sebebiyle Müslümanların Bölünmesinin Hükmü
Eğer ayrılık, fıkhî meselelerden kaynaklanıyorsa ve bu meseleler ihtilafa açıksa, birlik ve beraberlik daha da önem kazanır. Selefî metod, bu tür ihtilaflarda geniş bir toleransa sahiptir. Büyük meselelerde bile farklı görüşlere hoşgörüyle yaklaşılmıştır. Örneğin, bir imamın deve eti yemenin abdesti bozduğunu düşünen bir cemaat ile bu görüşe katılmayan bir cemaatin birlikte namaz kılabileceği kabul edilmiştir. Aynı şekilde Hanefi mezhebinde olduğu gibi Fatiha sûresinin okunmasını namazın rüknü saymayan bir imamın arkasında namaz kılabileceği belirtilmiştir. Ayrıca Besmelenin Fatiha suresinden olmadığını savunan birinin arkasında namaz kılınmasını caiz görmüşler. Buna benzer konular çok olup burada saymak mümkün değildir. Bu konudaki âlimlerin açıklamalarını (59925), (12585) ve (66613) numaralı soruların cevaplarında görebilirsiniz.
Bayram Namazının Vakti
Sizin sorunuzda dile getirilen durum, bayram namazının vaktiyle ilgilidir. Bu konuda köy halkıyla aranızda bir ihtilaf olduğu düşünülse bile, aslında ciddi bir ihtilaf yoktur. Dolayısıyla köy halkının Bayram namazını kıldığı vakit, icma ile karara varılan bayram namazlarının vakti dahilindedir! Çünkü her ne kadar fıkıh âlimleri, bayram namazının vaktinin başlangıcı hususunda ihtilaf etmişseler de, tüm İslam mezheplerine göre bayram namazının vakti yaklaşık öğlen namazı vaktine kadar geçerlidir. Kısacası alimler güneşin bir mızrak boyu yükselmesinden başlayarak öğle vaktine kadar devam ettiğini belirtmişlerdir. Şafiî mezhebine göre bu vakit, güneşin doğuşuyla başlar. Hanefî, Malikî ve Hanbelî mezhepleri ise güneşin bir mızrak boyu yükselmesini beklemeyi tercih eder.
el-Mevsûatü’l-Fıkhiyye, 27/243 adlı eserde şöyle geçmektedir: Hanefî, Malikî ve Hanbelî mezhebine göre; "Bayram namazının vakti, güneşin bir mızrak boyu yükselmesinden (gözle görünür şekilde) başlayıp öğle vaktine kadar devam eder. Şafiîlere göre vakit, güneşin doğmasıyla başlar ve öğle vaktine kadar devam eder."
Bu konuya şöyle delil getirirler: Sebebe dayalı bir namaz olduğu için namazların caiz olmadığı vakitlere itibar edilmez.
Dolayısıyla, köy halkının namaz kıldığı vakit, şeriatın belirlediği sınırlar içerisindedir. Ancak Kurban Bayramı namazında, kurban kesmek için daha fazla vakit kalması adına namazın erken kılınması tavsiye edilir. Ramazan Bayramı'nda ise fitre sadakasını ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilmek için namazın biraz geciktirilmesi uygundur.
İbn Kudâme r.h şöyle der:
"Kurban Bayramı namazının erken kılınması müstehaptır, çünkü kurban kesmek için daha geniş bir vakit sağlanmış olur. Şafii mezhebi bu yönde olup bu konuda bir ihtilaf olduğunu bilmiyorum.
Her bayramın kendine has bir hükmü ve işlevi vardır. Ramazan Bayramı'nın temel işlevi, fıtır sadakasını vermektir ve bunun vakti, bayram namazından öncedir. Kurban Bayramı'nın (temel işlevi ise kurban kesmektir ve bunun vakti bayram namazından sonradır.
Ramazan bayramı namazını geciktirmek ve kurban bayramı namazını öne almak, her bir ibadetin daha geniş bir şekilde yerine getirmeye imkân sağlar. (el-Muğnî, 2/232)
Size tavsiyem, bayram namazları, cuma namazları ve cemaat namazları için köyünüzün insanlarıyla bir imamın arkasında toplanmanızdır. Müslümanlar arasında ayrılığa sebep olmaktan sakının. Çünkü Selef'in metodu, Müslümanlar arasında ayrılığa sebep olmaktan daha büyük bir husustur. Bu, ibadetlerinde insanlara sünneti açıklamanızı engellemez. İhtilafın olabileceği ve olmaması gereken konuları ayırt etmeniz gerekir. Müslümanların Cuma namazı ve cemaat namazı gibi görünürdeki ibadetleri, sizinle takip edilen fıkıh mezheplerinden herhangi biri arasında ayrılığa sebep olacak hiçbir şey içermez. Bu konuda verdiğimiz cevaplar, bunun açık bir açıklamasını içerir. Allah, sizi hidayet etsin ve korusun. Daha fazla bilgi için: (36442، 49014 ve 48988) numaralı soruların cevaplarına bakınız.
En iyisini Allah bilir.