Cuma 19 Ramazan 1445 - 29 Mart 2024
Türkçe

Dünya maslahatı için salih amelle Allah’a tevessül etmek, sevabı eksiltir mi?

Soru

Salih amelle tevessül etmek, duanın kabul edildiği hususlardan biri olduğunu öğrendim. İnsan salih ameliyle dünyalık bir işinin halledilmesini dua etmesi, sevabı azaltır mı? Ahirette bir karşılığı kalmaz mı? Bir salih amelle bir kereden fazla dua edilir mi?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Birincisi:

Salih amelle Allah’a tevessül etmek, mushtehap olup mağara arkadaşları kıssasında görüldüğü gibi duanın kabul edildiği hususlardan biridir. Bilakis Allah’ın emrettiği vesilelerden biridir. Yüce Allah şöyle dedi:
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide/35)

“Onların yalvardıkları bu varlıklar, “hangimiz daha yakın olacağız” diye Rablerine vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı gerçekten korkunçtur.” (İsra/57)

Vesile dilemek, Allah’a yaklaşmak için öne sürülen araçtır. Vesile; İster ibadet, ister  itaat, ister bir şey istemek veya bir şeyden sığınmakla olur. sonuç olarak zararı bertaraf ve faydaları elde etmek için yapılır. (İktida sirat elmustakim 2/312)

İkincisi:

Salih amelle Allah’a tevessül etmek, yapılan amelin sevabını eksiltmez. Elde edilmek istenenen husus ister dünya ister ahiretle ilgili olsun; Allah için yapılmış salih amelin sevabını eksiltmez.

Şeyh Abdurrahman el Berak’a şöyle soruldu: Salih amelle tevessülde bulunmak ahirette o salih amelin sevabını eksiltir mi?

Cevap: Duada salih amelle tevessül etmek amelin sevabını ahirette eksiltmez. Zira yüce Allah salih amelleri dünya ve ahiret mutluluğu için kılmıştır. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.” (Talak/4)

Kapsayıcı dualardan biri de: “Allah’ım bize dünyada iyilik ve Ahirette de iyilik ver, ve bizi ateş azabından koru!” yüce Allah şöyle buyurdu: “Ayrıca ona dünyada mükâfatını da verdik. Şüphesiz o, ahirette de salih kimselerdendir.” (Ankebut 27)

Bununla birlikte Müslüman, salih amel işlerken sevabını Ahirette almak üzere yapar. Ayrıca Allah’ın vadettiği güzelliklere ermek ve işlerin kolaylığını ve rızkın genişliğini umut eder.

Bir Müslümanın Ahiret sevabını umursamadan salih amelden sadece dünya menfaatını beklemesi caiz değildir. Nitekim yüce Allah sadece dünyayı isteyenleri şöyle kınamıştır.  “İnsanlardan bazıları: “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver” diyenler vardır. Bunların ahirette hiç bir nasibi yoktur.” (Bakara/200)

Yüce Allah şöyle dedi: “Kim bu geçici dünyayı isterse dünyada, dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer. Kim de mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir.” (İsra 18-19)

Yüce Allah, kullarından ahireti istemelerini dilemiştir: “Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor.” (Enfal/67)

Başka bir ayette: “Kim dünya sevabı (nimeti) istiyorsa (bilsin ki), dünya sevabı da, ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (Nisa/134)

Üçüncüsü:

Bir salih amel ile bir kereden fazla tevessül etmekte bir sakınca yoktur. Zira meşru bir dua olup Allah’a yaklaşmaktır. Nitekim yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide/35)

Allah, bizden ve sizden salih amelleri kabul etsin!

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi