Allah’ın izniyle İslam Soru ve Cevap sitesi’nin İslam ve Müslümanlara hizmeti devam ettirebilmesi için Lütfen cömertçe siteye destek olalım.
“Allah’tan Başka İlah Yoktur, Tektir ve Ortağı Yoktur” şahitliği; İlahlık, Rububiyet, İsim ve Sıfatların Tevhidini içerir mi? Yoksa sadece Rububiyet Tevhidini mi içerir? Çünkü ben (Şahitlik ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur’un) anlamını “Allah’tan başka hakkıyla ibadet edilecek ilah yoktur ve yalnız Allah’a ibadet etmekte kararlı olduğumu ve başkalarının ibadetlerinden sakındığımı kabul ederim.” olarak okudum. Tövbe etmek istediğimde bunu söylerken aklıma bu mana geliyor, peki bu durumda şahitliğim eksik midir? Zira Rububiyet ile İsim ve Sıfat Tevhidini aklıma getirmiyorum. Bunlara inandığım halde hatırlamadığım için tövbem geçerli olur mu?
Allah’a hamd olsun.
İhlas kelimesi ve Tevhid şehadeti; cinlerin ve insanların ancak gereğini yapmak için yaratıldığı dinin temeli, kurtuluş adresi ve başarının delilidir.
Bu; Tevhidin üç türünü içerir: Rububiyet Tevhidi, Uluhiyet Tevhidi (İbadet Tevhidi), İsim ve Sıfat Tevhidi.
Kelime-i Şehadeti getiren kimse, bunlara iman etmeli ve aklından geçirmelidir. Bu anlamlar hiçbir müdahale veya karışıklık olmadan, en ufak bir çaba veya rahatsızlık duyulmadan kendi içinde sabit olmalıdır.
Nefsin tevhide ve onu anlamaya olan ihtiyacı; yeme, içme ve nefes alma ihtiyacından daha fazla olup fıtri ve doğal bir ihtiyaçtır. Mükellef olan kimsenin tevhidin şartlarını yerine getirmesi, ilim elde ederek bu yolda için çabalaması ve doğabilecek ihlasa aykırı hususları ortadan kaldırması gerekir.
Tevhid kelimesinin telaffuzunun şartlarını öğrenmek için (9104) ve (12295) nolu soruların cevabına bakınız.
Tevhidin üç türü birbiriyle bağlantılıdır, dolayısıyla bunlardan birini kabul eden tümünü kabul etmekle yükümlüdür. Şeyh Abdülaziz bin Baz r.h şöyle dedi: Rububiyet Tevhidi; Uluhiyet Tevhidini gerektirir, ona yönlendirir ve onu gerektirir. İsim ve Sıfatların Tevhidi; Uluhiyet Tevhidini gerektirir çünkü her şeyin yaratıcısı, rızıklandırıcısı ve maliki olan kimse, güzel isimlerine ve sıfatlarına layıktır. O; fiillerinde mükemmel olan, hiçbir ortağı ve benzeri bulunmayan, gözlerin kendisini görmediği, her şeyi işiten, her şeyi bilendir.
Kim Tevhidin üç çeşidini bilir, ezberler ve manalarına sarılırsa Allah’ın gerçekten bir olduğunu, bütün yaratıklar dışında ibadete en layık olanın O olduğunu idrak eder. Bunlardan birini ihmal eden ise hüsrana uğradığını bilir çünkü bunlar birbirinden ayrılamaz ve hepsi olmadan İslam olmaz. (Mecmu’ul-Fetava İbn Baz 1/38-39).
Bütün bunlara inandığınız ve bundan emin olduğunuz sürece getirdiğiniz Kelime-i Şehadette hiçbir eksiklik, kusur olmadığı gibi tövbenizde de yenilenmesini gerektirecek hiçbir şey yoktur. İnsanoğlu, bazı durumlarda bildiklerinin bir kısmından gafil olabilir veya bir durumda isim veya sıfatlarından birinin manasını hatırlamayabilir ancak bu diğer isim ve sıfatlarında imanına bir halel getirmez.
Böylece kulluk ve itaat konumunda olur ancak kulluk Tevhidi ve Allah’a karşı ihlası aklına getirmeyebilir. Aynı şekilde rızık ararken veya zararı bertaraf ederken Allah’ın yaratıkları üzerindeki hakimiyet ve tasarrufu hususunda bu bağlamdaki yapacağı şahitlikten gafil olabilir…
En iyisini Allah bilir.