Allah’ın izniyle İslam Soru ve Cevap sitesi’nin İslam ve Müslümanlara hizmeti devam ettirebilmesi için Lütfen cömertçe siteye destek olalım.
Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır.Birincisi:
Sudan halkının mikat yeri hakkındaki açıklama (41978) nolu sorunun cevabında daha önce geçmişti.
İkincisi:
Sudan halkı, mikat yerleri Cuhfe veya Yelemlem'in hizâsı veyahut da Cidde'nin kendisi olur da Cidde'ye gelirler ve -yukarıda gösterilen 41978 nolu sorunun cevabında olduğu gibi- (ihrama girmeleri gereken) mikat yerlerinden ihrama girmeyip Medine'ye geldikten sonra Abyâr Ali'den (Zulhuleyfe'den) ihrama girerlerse, ihramları sahihtir. Zirâ her kim, iki mikat yerine uğrarsa, tercihli görüşe göre, ihramını, ikinci mikat yerine kadar ertelemesi câizdir. Bu, Hanefi mezhebinin görüşüdür.
"Kenzu'd-Dekâik" adlı kitabın yazarı şöyle demiştir:
"Medine halkından her kim Zulhuleyfe'den ihrama girmez de Cuhfe'den ihrama girerse, kendisine bir şey gerekmez.Aynı şekilde Medine halkından olmayıp daZulhuleyfe'ye uğrayan kimse de böyledir.
Ebu Hanife'den nakledilen başka bir rivâyete göre bu kimseye cezâ kurbanı gerekir. Aynı şekilde ikinci mikat yeri, Mekke'ye daha yakın oldukça kendisine cezâ kurbanı gerekir.
Birinci görüş, daha açıktır. Nitekim Âişe -Allah ondan râzı olsun- hac yapmak istediğinde Zulhuleyfe'den ihrama girerdi. Umre yapmak istediğinde ise, Cuhfe'den ihrama girerdi. Sanki Âişe -Allah ondan râzı olsun- fazîleti daha fazla olduğu için hac için (mesâfesi daha uzun olan Zulhuleyfe'den ihrama girerek) daha fazla ecir almak istemiştir. Âişe -Allah ondan râzı olsun- için mikat yeri Cuhfe olmasaydı, o, umre ihramını Cuhfe'ye kadar ertelemesi câiz olmazdı. Zirâ âfâkî (mikat sınırları dışında ikâmet eden kimse) için mikat yeri konusunda hac ve umre arasında hiçbir fark yoktur." (Tebyînu'l-Hakâik Şerhu Kenzi'd-Dekâik", c: 2, s: 7)
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi âlimlerine:
"Bir kimse, hac yapmaya niyet etmektedir.Fakat önce Mekke'de, daha sonra da Medine'de bir işi bulunmaktadır. Bu kimse mikat yerini ihrama girmeden geçip Mekke'ye girdi. Daha sonra Medine'ye gitti ve hac için Medine halkının mikat yerinden ihrama girdi. Bu davranışının hükmü nedir?"
Diye sorulmuş, bunun üzerine komitenin âlimleri şu cevabı vermişlerdir:
"Bu kimse, Medine halkının mikat yerine çıktığına ve oradan ihrama girerek Mekke'ye geldiğine göre, ilk geldiğinde Mekke'ye ihramsız girmesinde kendisine bir şey gerekmez. Fakat geldiği yöndeki mikat yerinden ihrama girmesi, onun için daha evlâ idi." (İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları; c: 11, s: 155)
İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi
Abdullah b. Ğudeyyân, Abdurrezzak Afîfî, Abdulaziz b. Abdullah b. Baz
Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e -Allah ona rahmet etsin-:
"Bir adam Cidde'den geldikten sonra Mescid-i Nebevî'yi ziyâret etmek için ilk önce Medine-i Münevvere'ye gitti.Daha sonra Medine halkının mikat yerinden ihrama girdi. Bu ameli sahih midir?"
Diye sorulmuş, bunun üzerine o şöyle cevap vermiştir:
"Bunda bir sakınca yoktur. Yani; bir insan, ilk önce Medine'ye gitmek amacıyla ülkesinden gelir de Cidde'ye iner, ardından da Cidde'den Medine'ye gider ve Medine halkının mikat yerinden ihrama girerse, bunda bir sakınca yoktur." (Açık Kapı Görüşmesi; no: 121)
Allah Teâlâ en iyi bilendir.