Allah’ın izniyle İslam Soru ve Cevap sitesi’nin İslam ve Müslümanlara hizmeti devam ettirebilmesi için Lütfen cömertçe siteye destek olalım.
Duyduğum kadarıyla Mağfiret: Allah kişinin günahını affeder ancak sayfada kayıtlı kalır, Af ise: günahın affedilmesiyle birlikte sayfadan silinmesidir. Anlamak istediğim şudur: Sayfada kayıtlı kalması durumunda tekrar hesaba çekilir mi? Bunu pekiştiren Hadis var mı? İyilikler günahları silmez mi? Çokça istiğfar çekmek günahları affettirmez mi?
Allah’a hamd olsun.
İlim ehlinden bir gurup “Aff” sözcüğü “Mağfiret” sözcüğünden daha belagatlı olduğunu savunmuştur. Zira “aff” silmektir. “mağfiret” ise örtmektir.
Ebu Hami el Ğazali Rahimehullah şöyle dedi: “Aff” günahları aff ettiren ve masiyetleri silendir. “Ğafur” sözcüğüne yakındır fakat daha belagatlıdır. Zira ğufran örtmek anlamına gelir. Aff ise silmek köküne dayanır. Silmek örtmekten daha belağatlıdır. (el Maksid el Esna s.140)
Şeyh Muhammed Munir el Dimeşki Rahimehullah şöyle dedi: “Allah katında aff, günahın tüm izlerini silip atılmasıdır. Kiramen Katibin olan meleklerin defterlerinden silinmesidir. Kıyamet gününde bu günahlardan dolayı hesaba çekmez ve kişinin kalbinden unutturulur. Böylece o günahlar hatırlatıldığı anda kişi utanma duygusuna kapılmaz. Ayrıca her günah yerine bir sevap yerleştirilir. Aff mağfiretten daha kapsamlıdır. Mağfiret örtmeyi andırır aff ise silmeyi andırır.
Diğer alimlere göre mağfiret aff’tan daha belağatlı ve kapsamlıdır. Çünkü mağfiret örtmek anlamına geldiği gibi cezayı düşürür ve sevaba ulaştırır. Aff ise örtme gerektirmez sevaba ulaşmayabilir.
İbn Cezi Rahimehullah şöyle dedi: Aff, günah için sorguya çekilmemesidir.
Mağfiret bununla birlikte örtmeyi gerektirir. Rahmet ise tüm bunları kapsar ve nimetle fazileti birlikte getirir. (el Teshil 1/143)
El Razi Tefsirinde (7/124) şöyle dedi: Aff, cezanın düşürülmesidir. Mağfiret ise günahı örtülmesidir. Böylece utandırma ve rezil etmekten korur. Sanki kul şöyle der: ey Rabbim! Beni affetmeni dilerim affedince de günahımı ört.
El Kefevi Rahimehullah şöyle dedi: Ğufran, azabın düşürülmesini gerektirir, sevaba ulaştırır ve bunu sadece bir Mümin hakkeder. Ğufran sıfatı sadece Allah’a isnat edilir. Aff ise kınamanın düşürülmesini gerektirir sevaba ulaşmayı gerektirmez… (el Kulliyet s.666)
El Askeri (el Furuk 413-414) şöyle dedi:
Ğufran cezanın düşürülmesini gerektirir, cezanın düşürülmesi sevabın yazılması gerektirir. Ğufranı ancak sevabı hakeden mümin hak eder. Bu nedenle sadece Allah’a isnad edilir: “Allah sana mağfiret eylesin”. Kimse “falan seni mağfiret eylesin” demez. Olsa bile istisnadır.
Aff ise kınama ve kötülemeyi kaldırır fakat sevabı gerektirmez. Bu nedenle kula isnat edilebilir. Falan falanı affetti denilebilir. Bir kişi diğerini affettiği zaman ona sevap veya ödül vermesi gerektirmez.
Bununla birlikte aff ve mağfiret manaları birbirlerine benzer ve Allah’ın sıfatları olarak aynı anlamda kullanılmıştır. “Allah onu aff etsin ve mağfiret eylesin”
İbn Teymiye Rahimehullah şöyle dedi:
Aff, hakkını düşürme ve bağışlamayı gerektirir. Mağfiret ise onları günahlarının şerrinden korumayı, onlara yönelmeyi ve onlardan razı olmayı gerektirir. Aff konusunda ise affeden kişi, affedebilir ama affettiği kişiye yönelmez ve ondan razı olmayabilir. Aff sırf bırakmak demektir. Mağfiret ise iyilik fazilet ve cömertlik barındırır. (Mecmu el Fetava 14/140)
Böylece anlaşılıyor ki tercihli görüşe göre mağfiret, aff’tan daha kapsamlıdır.
Mağfiret, günahların affedilmesi ve sayfada kalması.. Aff ise sayfadan silinerek bağışlanma anlamında gelen tanımın bir dayanağı yoktur.
En iyisini Allah bilir.