Pazartesi 3 Cemaziyel-Evvel 1446 - 4 Kasım 2024
Türkçe

Taharet Konusunda Vesveselere Maruz Kalan Kadın

Soru

Bir kadın abdest aldıktan sonra taharet konusunda vesveselere maruz kalmaktadır. Bir defasından içinden Allah’a ve Kur’an-a sövülmesini emreden bir şey hissetti, bunun üzerine çok üzülmüş ve ağlamıştır. Bu vesveselere karşı çözüm nedir?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Maalesef bu tür vesveselere bir çok insan maruz kalabilir. Ancak bunun ilacı çokta Allah’ın rahmetinden kovulmuş şeytandan Allah’a sığınmaktır. Özellikle Falak ve Nas sureleri bu konuda çok etkilidir. Şüphesiz şeytan Allah’ın yarattığı kötü mahlukatlardandır. Bu nedenle Falak suresi onu da kapsar.

Kesinlikle vesvesenin ilacı, kalbine gelen vesveselere aldırmadan şeytanın şerrinden sığınarak Allah’a yönelme konusunda samimi bir azimet göstermektir.

Örnek; abdest alırken şayet bir kere mi, iki kere mi? Üç kere mi? Diye vesvese oluşursa kesinlikle bu şüphelere aldırmamak gerekir. Hatta içinden abdest almadığı veya bir uzvu yıkamadığı hususunda bir vesvese gelirse bunlara hiçbir şekilde aldırmasın. Aynı şekilde namaz kılarken ihram tekbirini getirmediğini düşünürse buna aldırmayıp namazına devam etsin. Şayet kalbine Allah’a sövdüğünü, Kur’an-a sövdüğünü vb. küfür sözcüklerini söyledeğini düşünürse kesinlikle bunlara aldırmasın ve bunlar ona zarar vermeyecektir. Hatta şayet istem dışı diliyle küfür sözleri söylemişse bile ona bir yükümlülük yoktur. Nitekim Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:  “Öfke (veya zorlanma) hâlinde boşama hükmü geçersizdir” (Ebu Davud 2193, Ahmed 6/276, Elbani Sahih demiştir. İrva 2047) böylece vesveseye maruz kalan kişinin boşanması geçersiz sayıldığı gibi diğer konularda da mazur görülmesi daha evladır.

Bu tür durumlara maruz kalan kişilere tavsiyemiz, çokça şeytandan Allah’a sığınmasıdır. Falak ve Nas sureleri okumak, samimi ve azimli olmak, şeytandan gelen bu tür vesveselere aldırmamak.

Şayet şeytan kalbine Allah hakkında bir şüphe düşürürse buna üzülme. Çünkü şüpheden rahatsız olmak imanın varlığına işarettir. Çünkü mümin olmayan kişi şüpheden rahatsız olmaz ve Allah hakkındaki şüphe onu üzmez. Ancak vesvese ve şüphelerden rahatsız olan kişi mümindir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle demiştir: “ O gerçek imandır” (Muslim 132) yani şeytanın kalplerinizi attığı şüpheler gerçek imanın varlığına delildir. Çünkü kalbine şüphe gelen kimse bu şüpheye razı olmaz ve rahatsız olur. Şeytan sadece içinde iman bulunan kalplere gelir ve onları bozmaya çalışır. İçinde iman olmayan ve bozuk kalplere gelmez.

İbn Abbas’a şöyle denilmiş: Yahudiler, bize namazımızda vesvese gelmez. Demişler. Bunun üzerine İbn Abbas: Şeytan, bozuk bir kalbe ne etsin!? Demiştir.

Bu durumlarda olan kişilere tavsiyemiz: Tüm bu vesveselere aldırmamak; abdestsiz veya ihram tekbiri getirmeden namaz kıldığını düşünse de kesinlikle veseveselere aldırmasın ilk başlarda rahatsız olabilir fakat sonunda bu vesveselerden kurtulduğunu görecektir.

Bu sorundan şikayet edenlere verdiğimiz tavsiyeleri uygulamaları sonucunda iyileştiklerini gördük. Allah hepimize sağlık ve afiyet versin.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymînin fetvâlarından, "Likâu'l-Bâbi'l-Meftuh” adlı kitabı; s: 14