Allah’a hamd olsun.
Bir şeye hükmetmek, algıdan oluşan kanaatin bir ürünüdür. Bunun üzerine fotoğraf ve video çekimlerinin hangi yöntemle yapıldığını detaylı bir şekilde bilmek gerekir. Bu bağlamda “Risale Ahkam el Tasvir” müellifi, şöyle yazmaktadır:
- Sinematografi veya film kaseti görüntüleri,
Hareketli görüntüyü belirli bir süre boyunca ses ile ileten ve bu periyotta yer alan tüm olayları ve gerçekleri ileten sistemdir. Ekranda kasetin gösterdiği bu görüntü, kasete kurulduktan sonra söz konusu görüntüler gerçek olmayıp birer hayal konumundadır. “El Şeria el İslamiyye ve El Funun” adlı kitapta şöyle yazılmaktadır: Sinema, hayal olarak adlandırılmaktadır. Çünkü görüntüler gerçek olmayıp görüntüler, olayların hayallerini göstermektedir.
- Televizyon görüntüleri:
Mega Panosundan fotoğraflanacak olan nesneye yansıyan ışığın etkisiyle elektrik itişiyle aynı anda görüntü ve ses ileten sistemdir. Pano, birbirinden ayrı ve elektriksel olarak izole edilmiş, gümüş oksit ve sezyumdan yapılmış, ışığa duyarlı malzemeden yapılmış çok sayıda ince parçacıklarla kaplıdır.
Gerekli aletlerle yapıldığı bu tür fotoğraflama, sinema film bandına benzese de, televizyon fotografik görüntüleri elektronik sinyallere, sonra elektromanyetik dalgalara dönüşmektedir.
Bu elektromanyetik dalgalar; ya televizyonun verici anten antenleriyle iletilir ve alıcı antenleri tarafından ulaşabileceği aralık içinde alınır. Veya bu dalgalar; dalgaları depolamak için yeterli, uygun bir manyetik malzeme ile kaplanmış plastik bir şerit içerisinde manyetik değişiklikler şeklinde depolayan bir cihaza yönlendirilir.
Söz konusu banda ne kaydedildiğini göstermek için; depolanan kayıtlar, onları algılayacak bir tür kafa üstünden geçer ve kafa onları tekrar elektronlara dönüştürür ve daha sonra bir görüntü şeklinde gözükmesi için elektrik sinyalleri şeklinde ekrana gönderir ancak bu işlem karmaşık bir işlemden sonra meydana gelir.
Elektrik dalgalarını karşılayan, toplayan ve daha sonra bunları nitelikli bir resim biçiminde düzenli olarak gösteren televizyondur.
Ayrıca bazı gelişmiş ülkelerde bir takım telefonlar; telefonla iletişim kuran iki tarafın sesini ve görüntüsünü anında birbirlerine karşılıklı olarak iletmektedir.
Evlerin kapılarına yerleştirilen cihazlar, kapı önünde bulunan kişilerin sesini ve görüntüsünü evin içindeki ekrana iletir. Aynı şekilde hırsızlık vakalarını tespit etmek için bankalarda, işyerlerinde vb. yerlerde suçluları izlemek için kullanılan güvenlik kameraları bu türdendir.
Söz konusu cihazlar, bu türden sayılır ancak farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Öyle ki kamera, istenilen bölgeye yönlendirilir televizyon gibi farklı ekranlara algıladığı görüntüleri iletir. Gelecekte neler icat edilir bilemeyiz. Şüphesiz kullanılan cihazlar ve teknoloji, sabit ve hareketli görüntüleme sisteminde bilimin ne kadar ilerlediğini göstermektedir. (Ahkam el Tasvir/Ahmed bin Ali Vasıl 65-67)
Şeyh İbn Useymin Rahimehullah şöyle dedi:
Modern yöntemlerle düzenlenen fotoğraflar, iki çeşittir:
Birincisi: Video kasetleri gibi cismi ve şekli olmayan fotoğraflardır. Bu türün hiçbir hükmü yoktur. Ve kesinlikle harama girmez. Bu nedenle kağıt üzerine fotoğraf çekmeyi haram gören alimler bile bu türü caiz görmüşlerdir.
Mescitlerde verilen derslerin video çekimi caiz olup olmadığı konusunda sorulduğunda tercihli görüşe göre; namaz kılanları rahatsız etmemek ve onların dikkatini çekmemek için bunun yapılmaması daha iyidir.
İkincisi: Kağıt üzerine sabit fotoğraflar oluşturmak…
Bu mübah fotoğraflama türüdür. Bu konu, amaca göre şeriatın beş hükmü duruma göre farklılık gösterir:
Şayet amaç haram bir konu ise fotoğraf haram olur, vacip bir amaç ise vacip olur. Bazen bir cinayetin aydınlatılması ancak fotoğraflarla mümkün olur, bu durumda insanların haklarını korumak amacıyla gerekli fotoğrafların çekilmesi ve oluşturulması vacip olur. Çünkü araçlar, amaçların hükmüne tabidir. Şayet eğlence olsun diye fotoğraflar oluşturursak haram olur. (Şerhul mumti 2/197-199)
En iyisini Allah bilir.