Allah’a hamd olsun.
Haset/kıskançlık, başkasının bir nimete kavuşmasını çekemeyip ondan mahrum kalmasını temenni etmektir. Yüce Allah, kıskananın şerrinden sakınmamızı şöyle emretmiştir: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” (Felak suresi)
Haset farklı şekillerde olur:
Birincisi: Kişi, kıskandığı kişiden nimetin giderilmesini istemesidir. Her ne kadar bu nimet kendisine gelmese de başkasında bulunmasından rahatsız olur.
İkincisi: Nimetin başkasından giderilmesi ve kendine gelmesini temenni eder.
Üçüncüsü: Nimetin başkasından giderilmeksizin kendisine de verilmesini arzu eder. bu düşünce caiz olup gıbta olarak değerlendirilir.
Kıskanç/Haset eden, üç şekilde kendine zarar vermektedir:
1- Haset haram olduğu için günah kazanır,.
2- Allah’a karşı edepsizlik yapar. Çünkü haset, Allah’ın başkasına verdiği nimete karşı rahatsız olmak ve Allah’ın işine karşı gelmektir.
3-Çektiği sıkıntı ve üzüntüden dolayı kalbi rahatsız olur.
Daimi Fetva Kurulu 26/29 (Şeyh Abdulaziz bin Abdullah Al el Şeyh, Şeyh Abdullah bin Ğadyan, Şeyh Salih el Fevzan, Şeyh Bekir Ebu Zeyd.
En iyisini Allah bilir.