Allah’a hamd olsun.
Tüccar, odun satıcısı ve postacı gibi, hac veya umre yapma niyetinde olmayan kimsenin Mekke'ye gittiği zaman ihrama girmesi gerekmez. Fakat hac veya umre yapmak istemesi halinde ihrama girmesi gerekir.
Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
هُنَّ لَهُنَّ وَلِمَنْ أَتَى عَلَيْهِنَّ مِنْ غَيْرِ أَهْلِهِنَّ مِمَّنْ أَرَادَ الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ.
[ رواه البخاري ومسلم ]
"Mikatlar, hac ve umre yapmak isteyen (adı geçen) beldelerin halkları ile o beldelerin halklarından olmayıp o mikatlar üzerinden gelenler içindir." (Buhârî; hadis no: 1526. Müslim; hadis no: 1181).
Hadisten anlaşılan şudur:
Mikat yerlerine uğrayan, fakat hac veya umre yapma niyetinde olmayan kimsenin ihrama girmesi gerekmez.
Bu, Allah Teâlâ'nın kullarına olan bir rahmeti ve onlara sağladığı bir kolaylıktır. Bundan dolayı Allah'a hamd ve şükürler olsun.
Buna delâlet eden başka bir olay ise, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Mekke'nin fethi yılında Mekke'ye geldiği zaman ihrama girmemiş, aksine başında bir miğfer olduğu halde Mekke'ye girmiştir. Çünkü Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- o vakit hac veya umre yapma niyetinde değildi. Amacı Mekke'yi fethetmek ve Mekke'deki şirkin kalıntılarını ortadan kaldırmaktı."