Perşembe 6 Cemaziyel-Evvel 1446 - 7 Kasım 2024
Türkçe

Cuma Gününe Denk Geldiği Bir Durumda Ramazan’ın On Beşinci Günündeki (Gökten Gelen Ses) Çığlık Hadisi

Soru

Okumuş olduğum şu hadisin yalnızca sahih olup olmadığını sormak istiyorum. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ramazan ayının 15’inde Cuma gecesinde uyuyanı uyandıran, uyanığı panikleten ve kadınları odasından çıkartan bir korku/yıkılış (gökten bir ses) olur. O gün orada çok fazla deprem olacaktır.” Sizden inşallah bir cevap almayı ümit ediyorum.

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Bu hadis münkerdir, sahih değildir. Makbul bir sened ile gelmemiştir. Tıpkı vakıanın onu yalanlayıp reddetmesi gibi Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in kelamı arasında da (bu) sabit olmamıştır. Ramazan ayının 15. Cuma gününe gelişi, mazideki birçok senelere denk gelmiştir. Bu nedenle alimler bu hadisin uydurma ve yalan oluşuna hükmetmişlerdir.

Ukayli rahimehullah şöyle demiştir: “Bu hadisin sika bir hadisten de aslı yoktur, onu sabit olması açısından da bir aslı yoktur.” (ed-Du‘afâü’l-Kebîr, 3/52)

İbnü’l-Cevzî rahimehullah “Aylar Hakkında Ayetlerin/Delillerin Ortaya Çıkması” ismiyle belirlediği babda şöyle demiştir: “Bu, Resulullah sallahu aleyhi ve sellem hakkında uydurulmuş bir hadistir.” (el-Mevdûât, 3/191)

İbn Kayyım rahimehullah bunu el-Menârü’l-Münîf, s: 98’de gelecek tarihlerde sahih olmayan hadislerde zikrederek şunu demiştir: “Mesela şu hadis gibi: “Ramazan’da uyuyanı uyandıran, ayaktakini oturtan, esir kadınları odalarından çıkarıp hür yapan bir sayha olur. Şevval’de kargaşa Zilkade’de kabileler birbirinden ayrışır, Zilhicce’de kan dökülür.” Şu hadis gibi: “Ramazan’ın yarısının gecesi Cuma günü olunca bu ses olur. Yetmiş bin kişi bayılır, yetmiş bin kişi sağır olur.”

Şeyh Elbani rahimehullah şöyle demiştir: “Uydurmadır. Nuaym bin Hammad onu el-Fiten’de 1/163’te tahriç etmiştir. Onun tariklerinden biri de Ebu Abdullah el-Hakim’dir. (4/517-518). Ebu Nuaym el-Ahbâru Esbahan’da, 2/199’da dedi ki: “Bize İbn Vehb, Mesleme bin Ali’den, o Katade’den, o İbnülMüseyyeb’den, o Ebu Hureyre’den… merfu olarak aktarmıştır.”

Hakim dedi ki: “Metni garip olan bir hadistir. Ve ravisi olan Mesleme ise şüpheli olu hüccet olamaz. Zehebi der ki: “Dedim ki: Uydurmadır. Mesleme metruktür, sakıttır.”

Bu hadis başka senedlerle de rivayet edilmiştir. Suyuti el-Leâlî, 2/387-388’de bunu kullanmıştır. Bütün bunların tamamı illetlidir. Bir kısmı detaylıdır bir kısmı ise muhtasardır. Onların en detaylı olanı İbn Mesud’dan gelen hadistir. – Sonra Şeyh Elbani başka bir lafızla hadisi kullandı- "Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
Ramazan ayında bir ses olur. Dediler ki “Ya Rasulallah! Başında mı, ortasında mı, sonunda mı olur?” Buyurdu ki: “Hayır, ayın ortasında olur. Ramazan’ın ortasında Cuma günü gece yarısında bu ses olur. 70 bin kişi (yani, birçok kişi) bayılır (şoka girer), 70 bin kişi dilsiz olur 70 bin kişi kör olur 70 bin kişi sağır olur.” Dediler ki, “Ya Rasulallah! Senin ümmetinden bundan kim kurtulur?” “Buyurdu ki:
Evinde kalan, secde yaparak Allah’a sığınan ve sesli bir şekilde tekbir getiren kurtulur. Bu sesi başka bir ses takip eder.
İlk ses Cebrail’in sesi, ikinci ses ise şeytanların sesidir. Ramazan’da ses, Şevval’de kargaşa, Zilkade’de kabileler birbirinden ayrışır, Zilhicce’de hacılara saldırı olur. Muharrem’de. Muharrem nedir? Onun başında belalar olur sonunda da ümmetimin kurtuluşu olur. İşte böyle bir zamanda, müminin devesinin semerini binip kurtulmasını sağlayan kısa da olsa yapılan bir yolculuk, onun hakkında yüz binlik değerine ulaşan bir saraydan (köşkten) daha hayırlıdır. " Sonra Şeyh Elbani rahimehullah ‘uydurmadır’ dedi. Taberani, el-Mu’cemül-Kebir, 18. Cild, s. 332, 853’te rivayet etti. Onun tariklerinden birini de İbnü’l-Cevzî, el-Mevdûât, 3/191’de gelen Abdulvehhab bin Dahhak tarikiyledir: “İsmail bin Ayyaş, Evzai’den, o Abde bin Ebi Lübabe’den, o Feyruz ed-Deylemî’den … merfu olarak aktarmıştır.” İbnü’l-Cevzî dedi ki: Bu hadis sahih değildir. Ukayli dedi ki: Abdulvehhab bir şey değildir. İbn Hibban dedi ki: O hadis çalardı, onunla delil getirmek caiz değildir. Darekutni dedi ki: O, münkerülhadistir (hadisi münker olan). İsmail ise zayıftır. Abde, Feyruz’u görmemiştir; Feyruz ise Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem’i görmemiştir.”
(Silsiletü’d-Daîfe, 6178-6179)

Şeyh Abdulaziz İbn Baz rahimehullah şöyle dedi: “Bazı cahillerin; Nebi sallallahu aleyhi ve sellem adına uydurulmuş yalan hadis içeren, içinde şu yalan hadisin yazılı olarak barındıran yayın/risale dağıttıkları bana ulaştı:

İbn Mesud radıyallahu anh’tan rivayete göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ses Ramazan’da geldiğinde sonrasında Şevval’de kargaşa Zilkade’de kabileler birbirinden ayrışır, Zilhicce ve Muharrem’de kan dökülür. Muharrem nedir?” -Bunu üç kere sordu- ”Heyhat heyhat. İnsanlar onda çabuk çabuk (çok çok) ölürler.” Dedik ki: “Ya Resulallah sayha/ses nedir?” Dedi ki: “Bu Ramazan’ın ortasında, Cuma gecesi; uyuyanı uyandıran; ayaktakini oturtan, kadınları odalarından çıkartan bir Cuma gecesinde olur. O sene depremler ve soğuğun çok olduğu bir senedir. Ramazan ayı o senenin Cuma gecesine denk geldiğinde, sizler Ramazan’ın ortasında Cuma günü sabah namazını kıldığınızda evinize girin, kapılarınızı kapatın, pencerelerinizi kapatın, bedeninizi koruyun, kulaklarınızı kapayın, sayhayı (gökten gelen sesi) duyduğunuzda Allah’a secde edin ve şöyle deyin: “Subhanel Kuddüs, Subhanel Kuddüs, Rabbunal Kuddüs
Kim böyle yaparsa kurtulur, kim yapmazsa helak olur."

Bu hadisin sıhhat bakımından bir aslı yoktur. Hatta yalan ve uydurmadır. Müslümanların arasında Ramazan’ın ortasının Cuma gecesine denk geldiği çok seneler geçmiştir. Allah’a hamdolsun ki bu rivayetin anlattığı bu uydurma ses ve bunun dışındaki anlatılanlar o senede gerçekleşmemiştir. Bu nedenledir ki bu sözü gören herkes şunu anlamalıdır ki bu yalan hadisi yaymak caiz değildir. Hatta onu (görünce) yırtmak, yok etmek ve uydurma oluşuna dikkat çekmek gerekir. Malumdur ki her bir Müslümanın tüm zamanlarda Allah’tan korkması ve ölünceye dek Allah’ın yasakladıklarından kaçınması vaciptir. Nitekim Allah sübhanehu Nebisi sallallahu aleyhi ve sellem’e şöyle buyurmuştur: “Rabbine sana yakin gelinceye dek ibadet et.” (Hicr, 99) Yakin ile kastedilen ise ölümdür. Allah teala şöyle buyurdu: “Ey iman edenler, Allah’tan O’na yaraşır biçimde korkun ve ancak Müslüman olarak ölün.” (Al-i İmran, 102) Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Muaz radıyallahu anh’a şöyle demiştir: Nerede ve nasıl olursan ol, Allah’tan kork. Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün. İnsanlarla güzel geçin!

Takvaya yapışmanın, hak üzere müstakim olmanın ve Allah’ın yasakladıklarından tüm zamanlarda Ramazan’da da onun dışındaki aylarda da gerekli olduğu hususundaki ayetler ve hadisler çok fazladır, bilinmektedir. Allah Müslümanları O’nu razı edecek amellerde muvaffak kılsın. Müslümanlara dinde fıkıh sahibi olmayı lütfetsin. Allah bizleri ve Müslümanları fitnelerin saptırıcılığından ve batıl davetçilerin şerrinden korusun. Muhakkak ki O, el-Cevvad ve el-Kerim olandır. Allah’ın salatı ve selamı Nebimiz Muhammed’e, âline ve ashabına olsun.” (Mecmûu Fetevâ İbn Baz, 26/339-341)

Allah en iyisini bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi