Allah’a hamd olsun.
"Bu kimse için en fazîletli olan; müezzine icâbet etmesi, ezânın ardından Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den gelen duâlarla duâ etmesi, sonra da Tehiyyetu'l-Mescidi kılmasıdır. Ancak bazı âlimler, Cuma günü mescide girdiğinde ikinci ezân (hutbe için ezân) okunuyorsa, bu takdirde hutbe dinlemesi için Tehiyyetu'l-Mescidi kılmasını, bu hükmün dışında tutmuşlardır. Bunun sebebini de şöyle açıklamışlardır: Hutbeyi dinlemek, farzdır, müezzini dinlemek ise, farz değildir. Farz olana riâyet etmek, farz olmayana riâyet etmekten önce gelir (daha evlâdır)." (Muhammed b. Salih el-Useymîn; "İslâm'ın Rükünleriyle İlgili Fetvâlar"; s: 28)
Bazı âlimler ise, iki güzel ameli birlikte edâ etmek için müezzinin dediğini tekrar etmeyi uygun görmüşlerdir. Çünkü müslüman bununla emrolunmuştur. Ardından iki rekât kısa bir namaz kılar.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.