Allah’a hamd olsun.
Yatsı namazının sünnetini kılmaya gücü yeten bir kimse için, bu sünneti teravihten sonraya bırakmaması daha uygundur. Çünkü teravih namazının vakti, yatsı namazının sünnetinden sonra başlamaktadır.
"Mecmuatu’l-Fıkhiyye (25/281)" adlı eserde şöyle geçer:
Teravih namazının vakti, yatsı namazının sünnetinin kılınmasından sonra başlar ve vitr namazını kılabilecek kadar bir vakit kalana dek (tan yeri ağarmadan önce ki vakte kadar) devam eder."
Yatsı namazının sünnetini kılmadan teravih namazı kılmak, namazın sıhhatine engel değildir.
Şeyh Mansur el-Buhûtî şöyle dedi:
"Bir kimse teravih namazını yatsı namazından sonra ve sünnetinden önce kılarsa, bu namaz şüphesiz geçerlidir. Ancak daha faziletlisi, önce sünneti kılmak ve ardından teravihe başlamaktır." (Keşşaf el-Kına, 1/426)
Ancak sünneti kıldıktan sonra teravih namazına başlamak daha faziletlidir.
Teravih Namazının İlk İki Rekâtını Akşam Namazının Sünneti Niyetiyle Kılmak Geçerli midir?
Evet, geçerlidir. Hatta kişi, teravih kılan bir imamın arkasında, yatsı namazının farzını bile niyet ederek namaz kılabilir.
Şeyh Muhammed b. Salih el-Useymin r.h şöyle dedi:
"Bir kimse, teravih namazına niyetle imamın arkasına girip bu namazı yatsı namazının farzını kılmak için niyet edebilir. İmam selam verdikten sonra eksik kalan iki rekâtını tamamlar. Eğer yolcu ise imamla birlikte selam verebilir. Daha sonra teravih namazına, yatsı namazının sünnetini kılma niyetiyle imama tabi olabilir. Yatsı namazının sünnetini kıldıktan sonra tekrar teravih niyetiyle imama uyar. İmam ile cemaatin niyetlerinin farklı olması, namazın sıhhatine zarar vermez. Bu konuda İmam Ahmed’in de görüşü vardır: Bir kişi, yatsı namazını kılmak için teravih kılan bir imama uyabilir."(Şerh el-Mümtî, 4/66)
Ancak her iki durumda da kılınan namaz, gece namazı olarak sayılmaz. Çünkü teravih namazı bağımsız bir ibadettir ve yatsı namazının sünneti ile tek bir niyetle birleştirilmez; farz namaz ise birleştirilmemesi daha evladır. Dolayısıyla, kişi yatsı namazını sünnetini niyet ettiğinde gece namazından kılınan sünnet sayısı kadar düşürür.
Şeyh Abdülaziz bin Baz (rahimehullah) şöyle demiştir:
"Yatsı namazının sünneti, müekked bir sünnettir ve iki rekâttır. Bu sünnet, teravih namazından önce kılınmalıdır; çünkü bu namaz bağımsız bir sünnettir, teravih ise ayrı bir sünnettir."
(İbn Baz Fetvaları, 30/56)
Kişinin tüm fazileti elde edebilmesi için, imamla konuşarak yatsı namazının farzından sonra cemaate tesbih çekme, zikir yapma ve yatsı namazının sünnetini kılma fırsatı tanınmasını istemesi uygun olur. Ardından teravih namazına başlanır.
Eğer imam bunu kabul etmezse veya yatsı namazının sünnetini kılmak için yeterli bir süre olmazsa, kişi şu üç seçenekten birini tercih edebilir:
- Yatsı namazının sünnetini teravihten sonra kılmak ancak gece yarısını aşmamaya dikkat etmek gerekir. Çünkü yatsı namazının ve sünnetinin vakti gece yarısına kadar devam eder.
- Teravih namazının rekâtları arasında kılmak yani cemaatin dinlendiği esnada veya vaaz verildiği sırada kılmak. Bu durum, bazı âlimlerin teravih rekâtları arasında nafile kılmayı yasaklaması kapsamına girmez. Çünkü bu namaz, genel bir nafile değil, yatsının sünnetidir.
- Teravihin ilk iki rekâtını yatsı namazının sünneti niyetiyle kılmak.
En iyisini Allah bilir.