Perşembe 27 Cemaziyel-Evvel 1446 - 28 Kasım 2024
Türkçe

CİNSEL DUYGULARA (ŞEHVETE) KARŞI KOYMAK VE ONLARA DİRENMEK

20161

Yayınlama tarihi : 30-03-2010

Gösterimler : 266694

Soru

Ben, istekleri ve şehevî duyguları kendisine hükmeden 21 yaşında genç bir kızım. Bu duygularım beni rahat bırakmayıp beni şaşırtmakta ve beni başarısızlığa uğratıp canımı sıkmaktadır. Değerli hocam! Bu şehvetlerden ve şeytanî isteklerden nasıl kurtulabileceğimi bana bildirir misiniz.

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Şehvet, insanların onun üzerine yaratılmış oldukları bir durumdur. Bundan kurtulmak mümkün değildir.Dolayısıyla müslümandan, şehvetten kurtulması istenmez. Müslümandan istenen şey, şehveti harama yönlendirmekten kaçınıp onu Allah Teâlâ'nın helâl kıldığı tarafa yönlendirmesidir.

Genç kızlardaki şehvet problemi şu iki adımda çözülebilir:

Birinci Adım:

Nefiste şehveti galeyana getirip onu hareket ettiren şeyleri zayıflatmak gerekir. Bu ise şunların yapılmasıyla olur:

1. Gözleri, Allah Teâlâ'nın haram kıldığı şeylerden sakınmak gerekir.

Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:

قُلْ لِلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ [ سورة النور الآية:30]

"(Ey Peygamber!) Mü'min erkeklere söyle: Gözlerini (kendilerine helal olmayan kadınlara ve avret yerlerine bakmaktan) sakınsınlar ve (zinâ, eşcinsellik ve avret yerlerini göstermek gibi Allah'ın haram kıldığı şeylerden) ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdârdır." (Nur Sûresi: 30).

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de Ali'ye -Allah ondan râzı olsun- şöyle buyurmuştur:

يَا عَلِيُّ! لَا تُتْبِعِ النَّظْرَةَ النَّظْرَةَ؛ فَإِنَّ لَكَ الْأُولَى، وَلَيْسَتْ لَكَ الْآخِرَةُ.[رواه أحمد وأبو داود والترمذي والدارمي وحسنه الألباني في صحيح الجامع]

"Ey Ali! Bir bakışın peşinden tekrar bakma (birinci bakışına ikinci bakışını ekleme)! Çünkü birinci bakış, senin hakkındır (kasıtlı olmadığı için birinci bakışında sana bir şey yoktur.) İkinci bakış ise, senin hakkın değildir (kendi isteğinle olduğu için ikinci bakışında sana günah vardır.)" (Ahmed, Ebu Dâvud, Tirmizî ve Dârimî rivâyet etmişler, Elbânî de 'Sahîhu'l-Câmi'; hadis no: 7953'de hadisin hasen olduğunu belirtmiştir.)

Haram olan bakışın kaynakları pek çoktur. Bazıları şunlardır:

Genç erkeklere doğrudan bakmak ve onların güzelliklerini düşünmektir. Yine dergilerdeki resimler ve filmler yoluyla genç erkeklere bakmaktır.

2. Cinsel yöne ağırlık veren hikâye ve öyküleri okumaktan veya bu gibi şeylere önem veren internet sitelerini takip etmekten uzak durmak gerekir.

3. Kötü arkadaşlarla oturmaktan uzak durmak gerekir.

4. Mümkün olduğunca şehveti az düşünmeye çalışmak gerekir. Esasında şehveti düşünmekte bir sakınca yoktur, fakat uzun sürdüğü takdirde sahibini harama sürükleyebilir.

5. Vakti, faydalı şeylerle geçirmek gerekir. Çünkü boş vakit, insanı harama düşmeye götürebilir.

6. Gençlerle kızların aynı ortamda bulundukları umumi yerlere gitmeyi azaltmak gerekir.

7. Kız öğrenci, karma eğitimin verildiği okulda okumak zorunda kaldığı zaman ve başka bir seçeneği de yoksa tesettürünü ve ağırbaşlılığını koruması, mümkün olduğunca gençlerle oturmaktan ve onlarla konuşmaktan uzak durması ve ilişkisini yalnızca saliha olan kız arkadaşlarıyla kurması gerekir.

İkinci Adım:

Nefsi, şehvet yolunda gitmekten alıkoyacak şeylerle güçlendirmektir. Bu ise şunların yapılmasıyla olur:

1. Îmânın nefiste güçlenmesi ve Allah -azze ve celle- ile bağın güçlenmesi gerekir. Bu ise Allah Teâlâ'yı çokça anmak, Kur'an okumak, Allah Teâlâ'nın isim ve sıfatlarını tefekkür etmek ve çokça nâfile ibâdetler yapmakla olur. Îmân kaplerde yücelip yükselir. Nitekim îmân, sahibini, nefsinin ve şeytanın aldatmasına karşı koyar ve ona direnir.

2. Oruç tutmak gerekir.

Nitekim Rasûlullah -sallallau aleyhi ve sellem- şu sözünde oruca yöneltmiştir:

يَا مَعْشَرَ الشَّبَابِ! مَنِ اسْتَطَاعَ الْبَاءَةَ فَلْيَتَزَوَّجْ؛ فَإِنَّهُ أَغَضُّ لِلْبَصَرِ، وَأَحْصَنُ لِلْفَرْجِ، وَمَنْ لَمْ يَسْتَطِعْ فَعَلَيْهِ بِالصَّوْمِ؛ فَإِنَّهُ لَهُ وِجَاءٌ. [رواه البخاري]

"Ey gençler topluluğu! Evlenme imkânına sahip olan ve buna gücü yeten evlensin. Çünkü evlilik, (harama bakmaktan) gözü sakındırır ve (harama düşmekten) iffeti korur. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun.Çünkü oruç,(harama düşmekten) bir himâyedir." (Buhârî; hadis no: 5065. Müslim; hadis no: 1400).

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in bu hitabı, genç erkekleri kapsadığı gibi genç kızları da kapsar.

3. Nefiste irâde ve kararlılığın (azmin) güçlenmesi gerekir. Çünkü irâde ve azim, genç kızı şehvet güdüsüne karşı direnmesini sağlar ve duyu organlarını kontrol altına alır.

4. Allah Teâlâ'nın,kendisini ibâdete veren saliha kadınlara (kıyâmet günü) hazırladğı nimetleri hatırlamak gerekir.

Nitekim Allah -azze ve celle- bu konuda şöyle buyurmuştur:

إِنَّ الْـمُسْلِمِينَ وَالْـمُسْلِمَـاتِ وَالْـمُؤْمِنِينَ وَالْـمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِتِينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِقِينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِرِينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْـخَاشِعِينَ وَالْـخَاشِعَاتِ وَالْـمُتَصَدِّقِينَ وَالْـمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّائِمِينَ وَالصَّائِمَـاتِ وَالْـحَافِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَالْـحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرِينَ اللهَ كَثِيراً وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْراً عَظِيمـاً [ سورة الأحزاب الآية: 35 ]

"Allah’ın emirlerine teslim olan erkekler ve teslim olan kadınlar, îmân eden erkekler ve îmân eden kadınlar, (Allah'a ve Rasûlüne) itaat eden erkekler ve itaat eden kadınlar, (sözlerinde) doğru olan erkekler ve doğru olan kadınlar, (ibâdetlere ve zorluklara) sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, (Allah'tan) korkan erkekler ve korkan kadınlar, (farz ve nâfile) infak eden erkekler ve infak eden kadınlar, (farz ve nâfile) oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, (zinâdan) ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, (kalpleri ve dilleriyle) Allah’ı çokça anan erkekler ve çokça anan kadınlar var ya, işte Allah onlara mağfiret ve büyük bir mükâfat (cennet) hazırlamıştır." (Ahzâb Sûresi: 35)

5. Irzlarını (namuslarını) koruyan sâliha kadınları düşünmek gerekir. İşte bu kadınlardan birisi de Allah Teâlâ'nın kendisini şu sözüyle methettiği Meryem'dir.

وَمَرْيَمَ ابْنَتَ عِمْرَانَ الَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهِ مِن رُّوحِنَا وَصَدَّقَتْ بِكَلِمَـاتِ رَبِّهَا وَكُتُبِهِ وَكَانَتْ مِنَ الْقَانِتِينَ [ سورة التحريم الآية: 12]

"İffetini (zinâdan) korumuş olan İmrân kızı Meryem'i de (Allah îmân edenlere örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik. O, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, (Rabbine) gönülden itaat edenlerden idi." (Tahrim Sûresi: 12)

Günahkâr ve kötü yola düşmüş kadınların hallerini düşünen ve bu iki sınıfı kıyaslayan kimse,ikisi arasındaki farkın ne kadar büyük olduğunu görecektir.

6. Vaktini onlarla geçireceği sâliha kız arkadaşlar seçmek gerekir. Çünkü sâliha arkadaşlar, Allah Teâlâ'ya itaatte birbirlerine yardımcı olurlar.

7. Genç kızın, harama icâbet edip şehvetini gidermesinden sonra lezzeti giden, fakat pişmanlık ve acısı kalan o anlık şehvetinin eseri ile sabır göstermesi ve nefsiyle mücâdele etmesi arasında bir kıyas yapması gerekir. Şehvete ve nefse üstün gelmek, haram ile lezzet alıp tatmin olmaktan daha büyüktür.

7. Allah Teâlâ'ya yalvarıp yakararak O'ndan yardım dilemek ve O'ndan istemek gerekir.

Nitekim Kur'an-ı Kerim, Yusuf -aleyhisselâm-'ın kıssasındaki ibreti bize şöyle anlatmıştır:

قَالَ رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِـمَّـا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ وَإِلاَّ تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُن مِّنَ الْـجَاهِلِينَ [ سورة يوسف الآية: 33 ]

"(Yusuf, kadınların şerrinden ve hilesinden Allah'a sığınarak) Ey Rabbim! Zindan, bunların (kadınların) beni dâvet ettikleri o işten (zinâdan) daha iyidir. Eğer sen onların hilelerini benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve câhillerden olurum, dedi." (Yusuf Sûresi: 33 )

Kaynak: Değerli âlim Muhammed ed-Duveyş