Perşembe 6 Cemaziyel-Evvel 1446 - 7 Kasım 2024
Türkçe

Şikayeti sadece yüce Allah’a yapmak nasıl olur?

Soru

Bu iki ayette olduğu gibi şikayeti sadece Allah’a iletmek nasıl olur? Yakub, “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim. Ben, Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim” dedi. (Yusuf/86)

“Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikâyette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, sizin sürdürdüğünüz konuşmayı (zaten) işitmekteydi. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”(Mucadele/1)

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Şüphesiz şikayet, sadece yüce Allah’a yapılması gerekir. Zira bu kulluğun, Allah’a muhtaçlığın ve tevekkülün kemalindendir.

Şeyhulislam İbn Teymiye Rahimehullah şöyle dedi: “Şüphesiz şikayet, salih kulun “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim.” dediği gibi sadece Allah’a yapılır.” (Minhac el sünne el nebeviyye 4/244)

İbn Kayyım Rahimehullah şöyle dedi: “Yüce Allah kitabında sabırlı olmayı, affedici olmayı, kötülüklerden kaçmayı emreder. İbn Teymiye’nin şöyle dediğini işittim: “Güzel sabır, içinde veya beraberinde şikayet olmayan sabırdır. Güzel affedicilik, beraberinde sitem ve kınama olmayan affediciliktir. Güzel uzaklaşma, beraberinde eziyet olmayan uzaklaşmadır.  Allah’a şikayet etmek sabra aykırı değildir. Zira Yakup aleyhisselam güzel bir sabırla sabredeceğine dair söz vermiştir. Peygamber söz verdiğinde sözünü yerine getirir. Daha sonra şöyle demiştir: “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim.” (Yusuf/86) başka bir ayette Allah, Eyyüb aleyhisselam’dan bahsederken sabırlı olduğunu nitelemiştir: “Eyyûb’u da hatırla. Hani O Rabbine, “Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmişti.”

Allah’a şikayet değil, Allah’ı şikayet etmek sabra aykırıdır. Bir zat, bir şahsın diğerine fakirlikten ve yoksulluktan yakınır. Ona şöyle der: “Ey falan! Sen, sana merhamet edeni sana merhamet etmeyene şikayet ediyorsun.” Ve böyle şiir okudu:

Başına bir musibet geldiğinde** Güzellikle sabret! Zira O seni senden daha iyi bilir.

Derdini Adem oğluna şikayet ettiğinde** Şefkatli olanı, şefkatli olmayana şikayet etmiş olursun (Medaric el salikin 2/160)

Ayrıca şöyle demiştir: Şikayet iki türdür. Birincisi: Allah’a şikayet etmek, bu şikayet sabra aykırı değildir. Zira Yakup aleyhisselam şöyle dedi: “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim.” Bununla birlikte “Güzel bir sabırla” sabredeceğini söylemiştir. Eyyüp aleyhisselam: “Şüphesiz ki ben sıkıntıya uğradım.” demesine rağmen yüce Allah onu sabredici olarak nitelemiştir. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vesellem: “Ey Rabbim ben sana gücümün zayıflığını… şikayet ederim..” demiştir.

İkincisi: İbtilaya maruz kalan kişinin sözüyle ve beden diliyle şikayet etmesidir. Bu tür şikayet sabırla bir arada bulunmaz, bilakis sabra zıt olup onu iptal eder. şüphesiz O’nu şikayet etmekle O’na şikayet etmek arasında fark vardır. (uddet el sabirin s. 17)

Sadi Rahimehullah şöyle dedi: Allah’a şikayet etmek sabra aykırı değildir. Ancak aykırı olan şikayet mahlukata yapılan şikayettir. (Tefsirussadi s. 411)

Allah’a şikayet; kulun başına bir musibet geldiğinde, olumsuz bir durum yaşandığında veya bir şeye ihtiyaç duyduğunda durumunu sadece Allah’a bildirmek ve Allah’a yakarmaktır. Peygamberler yaptığı gibi ihtiyacını Allah’a bildirir, rabbini zikreder ve yalvarır; tövbe eder ve döner, farklı ibadetlerle Allah’a yaklaşır. Çünkü bunlar kulluğun ve tevekkülün kemalindendir.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi