Allah’a hamd olsun.
Birincisi: Taharet ve namaz konusunda vesvese ve kaygıya neden olacak hiç bir unsur yoktur. İslam şeriatının tümü Allah’ın fazlı ve keremiyle kolaylaştırılmıştır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle demiştir: “Affedici ve temiz dinle gönderildim” (İmam Ahmed, silsile ehadis sahihe 2924)
İkincisi: Alimlerin cumhuruna göre vajinadan akan tüm akıntılar abdesti bozar. Ancak taharet ve necaset açısından hükmüne gelince alimlerin tercihli görüşüne göre tahir ve temizdir. Daha detaylı bilgi için (44980) nolu sorunun cevabına bakınız.
Söz konusu fitiller vajinadan akan akıntı hükmünde olup tahir olduğuna hükmedilir ancak aktığında abdesti bozar.
Üçüncüsü: Fitiller birkaç saat boyunca akıyorsa veya akması bir sonraki fitile kadar sürüyorsa bu durumda bakılır; şayet takip ettiğin kadarıyla belirli bir vakitte akıntı kesiliyor ve taharet almaya ve namaz kılmaya zaman yetiyorsa bu vakitte abdest alıp namaz kılmanız gerekir. Şayet öğleni ikindiyle, akşamı yatsıyla kılınması gibi cem’ edilecek bir durum varsa iki namazı cem’ edersiniz.
Şayet akıntının durması için belirli bir vakit yoksa ve her an akıntı oluşuyorsa her namaz için vaktinde yeni abdest almalısınız. Bu abdestle vakti gelen farzı ve dilediğiniz kadar nafile namazı kılabilirsiniz. Abdestten sonra namaz esnasında olsa bile akıntının sana bir zararı yoktur. Böylece bir sonraki namaz vaktinde tekrar abdest alıp namaz kılarsınız ve böyle devam edersiniz..
Şeyhulisla İbn Teymiye Rahimehullah şöyle dedi:
“Her kim taharetini namaz vakti kadar koruyamazsa abdest alır ve namaz kılar. Namaz esnasında akan şeylerin zararı olmadığı gibi imamların ittifakıyla abdesti bozulmaz. Kişinin bu durumda yapacağı şey, her namaz için abdest almasıdır. (Mecmu el Fetava 21/221)
Şeyh İbn Baz Rahimehullah’a şöyle soruldu: Dokuzuncu ayında hamile bir kadın sürekli idrar akıntısı yaşamaktadır. Öyle ki son bir aydır namazı bıraktı. Kadın ne yapması gerekir?
Cevap: Bu kadın ve benzer durumda kişilerin namazı bırakmaları caiz değildir. Bilakis istihaze durumunda olanlar gibi her namaz için abdest alıp namaz kılmalıdır. Elinden geldiği kadarıyla pamuk vb. gibi şeylerle akıntıyı engellemeye çalışır ve namazlarını kılar. Ayrıca aynı namaz vaktinde dilediği kadar nafile namazı kılabilir. İsterse öğlen ve ikindi namazını, akşam ve yatsı namazını cem’ eder. Yüce Allah şöyle buyurdu: “Gücünüz yettiği kadar Allah’tan sakının”
Kılmadığı namazları kaza edip yüce Allah’a tövbe der, yaptığı hatadan dolayı pişman olup tekrar söz konusu hataya düşmemek için azim gösterir. Yüce Allah şöyle buyurdu: “…Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz” Nur/31 (mecmu fetava İbn Baz 10/224)
Daimi Fetva Kurulu’na şöyle soruldu: Sürekli idrar akıntısı yaşayan bir adam temizlenmeyi beklediği takdirde cemaatı kaçırır. Bu durumda nasıl davranır?
Cevap: idrar akıntı duracağını bilirse, cemaat sevabı için bu akıntıyla namaz kılması caiz değildir. Ancak akıntının durmasını bekler, istinca yapar, abdest alır, cemaatı kaçırsa bile sonra namazını kılar. Bununla birlikte cemaata yetişmesi için vakit girer girmez istinca yapmaya ve abdest almaya başlar. Muvaffakiyet Allah’tandır. (Daimi Fetva Kurulu 5/448)
Şeyh İbn Useymin Rahimehullah şöyle dedi:
Sürekli idrar akıntısı yaşayan kişinin iki durumu mevcuttur:
Birincisi: Hiç durmadan sürekli akıyor olması yani mesanede biriken her şey akması durumda: Namaz vakti girince abdestini alır ve namazını kılar akıntı olsa dahi hiçbir sakıncası yoktur.
İkincisi: İdrardan sonra on dakika olsa dahi akıntı duruyorsa bu durumda akıntı duruncaya kadar beklenmeli. Akıntı durunca abdest alır ve namazı kılar cemaatı kaçırsa dahi sakıncası yoktur. (esile el bab el meftuh 17/67)
En iyisini Allah bilir.