Allah’a hamd olsun.
Şeyhimiz Abdulaziz b.Abdullah b. Baz'a bu mesele hakkında sorduğumda kendisi bana şu cevabı verdi:
- O kimsenin, bu sevabı alması ümit edilir. Çünkü bu kimse için hem altı günlük Şevval orucunu, hem de bîd günleri orucunu tutmuş olmaktadır.Allah Teâlâ'nın lütuf ve fazîleti, geniştir.
Aynı mesele hakkında değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn'e sorduğumda da bana şu cevabı verdi:
- Evet, o kimse, altı günlük Şevval orucunu tutarsa, üç günlük bîd günleri orucu kendisinden düşer. Altı günlük orucu ister bîd günlerinde tutsun, ister öncesinde, isterse sonrasında tutsun aynıdır. Çünkü bu kimse, ayın üç gününü oruçla geçirmiş sayılmaktadır.
Nitekim Âişe -Allah ondan râzı olsun- bu konuda şöyle demiştir:
كَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَصُومُ ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ، لا يُبَالِي مِنْ أَيِّهِ صَامَ [أَصَامَهَا مِنْ أَوَّلِ الشَّهْرِ أَوْ وَسَطِهِ أَوْ آخِرِهِ]. [ رواه الترمذي ]
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- her aydan üç gün oruç tutardı. Ayın başı veya ortası veyahut da sonu olmasına hiç bakmazdı." (Tirmizî)
Bu oruç, sünnet namazını kılan kimseden sâkıt olan Mescidi Selâmlama namazı (Tehiyyetu'l-Mescid) gibidir (ona benzer). Zirâ bir kimse, mescide girdiğinde sünnet namazını kılarsa, kendisinden Mescidi Selâmlama namazı düşer...
Allah Teâlâ en iyi bilendir."