Allah’a hamd olsun.
Bu soruyu, değerli âlim Abdullah b. Cibrîn'e -Allah ona rahmet etsin- arz ettiğimizde o şöyle cevap vermişti:
"Bir kimse, ülkesinden kovulduğu veya sığınacak bir ülke bulamadığı için kâfir bir ülkeden vatandaşlık talebinde bulunmak zorunda kalırsa, o ülkede dîninin gereklerini açıkça yaşamak ve dînî vecibeleri yerine getirmek şartıyla o ülkeden vatandaşlık alması câizdir. Fakat sadece dünyalık bir menfaat için kâfir bir ülkeden vatandaşlık elde etmeye gelince, bunu câiz görmüyorum.
Allah Teâlâ en iyi bilendir.