Allah’a hamd olsun.
Obsesif kompulsif bozukluk/şiddetli vesvese bir tür hastalık olup bundan muzdarip olan kişinin belirli uygulamalarla tedavi görmesi gerekir.
1-Allah’a yönelmek ve O’na yalvarmak.
Şüphesiz zor durumda olanlar Allah’a dua ettiklerinde onların dualarını kabul eder ve sıkıntılarını giderir. Eyyûb a.s’ın dediği gibi dua et: "Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine, “Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin.” diye niyaz etmişti." (Enbiya 83)
Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Allah, hiçbir hastalık indirmemiştir ki, (yani yaratmamıştır ki) o hastalığın (helal olan) şifasını da (ilacını da) indirmiş (yaratmış) olmasın. Bunu bilen bilir, bilmeyen de bilmez!” (Ahmed 3727, Elbani 292)
İlaç Allah’tandır. Şifa da O’nun elindedir. Sürekli dua etmeyi ihmal etme, seher vakitlerini değerlendir. Nitekim yüce Allah her gece gecenin son üçte biri kaldığında dünya gökyüzüne iner ve şöyle der: “Hani bana dua eden, onun duasını kabul edeyim! Hani benden istek isteyen, istediğini vereyim! Hani benden mağfiret dileyen, onu mağfiret edeyim!” (Buhari 6321, Muslim 758)
2- Bu vesveselerden ve çağrıştığı şeylerden yüz çevirmek, mümkün olduğunca ibadet ve salih amellerle meşgul olmak.
Bu nedenle vesveseye maruz kalanlar için Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle tavsiye etmiştir: “Her kim vesveseye müptela olursa Allah’a sığınsın ve vesveseden yüz çevirsin.” (Buhari 3276, Muslim 134)
Sövme ve lanet isteği geldiğinde hemen Allah’ın rahmetinden kovulmuş olan şeytandan Allah’a sığın, Allah’ın zikret, Kur’an’ı sesli oku ve arkadaşınla konuşmak vb. işlerle meşgul ol.
3- İstiğfar başta olmak üzere çokça Allah’ı zikretmek.
Çünkü vesvese şeytandan olup şeytanın müdahil olduğu bir olaydır. Şüphesiz şeytan, Allah zikredildiği takdirde kaçar ve kaybolur. Yüce Allah şöyle dedi: “Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Fussilet/36)
İbn Kesir Rahimehullah tefsirinde şöyle dedi: Cin/şeytan vesvese verdiği takdirde tek çözüm onu sana musallat edene sığınmandır. Şayet yüce Allah’a sığınır ve O’na yönelirsen seni o şeytanın tuzağından kurtarır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem namaza kalktığında şöyle dua ederdi:
“Kovulmuş Şeytan'ın kibrinden, yalanından ve vesvesesinden her şeyi hakkıyla işiten ve bilen Allah'a sığınırım.” Osman b. Ebu el As Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’e gelip: “Ey Allah’ın Rasulü! Şeytan benimle namazımın ve Kur’an okumamın arasına giriyor.” deyince Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem: “Bu Hanzeb denilen bir şeytandır. Onu hissettiğin vakit ondan Allah'a sığın ve sol tarafına üç defa tükür.” Bunu yapınca Allah beni o vesveseden kurtardı. (Muslim 2203)
Yahya a.s’ın vasiyetinde şöyle geçmektedir: “Allah size kendisini daima hatırlamanızı emretti. Bu durum da düşman tarafından süratle takip edilen ve sonunda kendisini sağlam bir kuleye atıp kendisini onlara karşı koruyan kimsenin durumu gibidir. Kul da böyledir. Allah’ı hatırlamakla kendisini şeytana karşı korumuş olur.” (Tirmizî 2863; Elbani sahih, dedi.)
4-Güvenilir Müslüman bir doktora görünmek. Çünkü bu tür vesvese hastalıktır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle demiştir: "Tedavi olunuz. Çünkü Allah yarattığı her bir hastalık için mutlaka şifasını da yaratmıştır. Ancak bir hastalık müstesnadır.”, “O, ihtiyarlıktır.” buyurdu." (Ahmed 17726, Ebu Davud 3855, Tirmizî 2038, İbn Mâce 3436, Elbani sahih, dedi.)
5-Böyle bir hastalığa yakalanan kişinin telaffuz ettiği sözlerden dolayı mazur görüldüğünü bilmek.
Zira kişinin bunda iradesi olmadığı gibi bundan rahatsızlık hisseder ve kabul etmez. Bilakis Allah’ın izniyle sabreder ve sevabını Allah’tan umarsa sevap kazanır. Bu vesveseye karşı isteksiz olup vesveseden kaçtığı için ecir kazanır.
"Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem'in ashabından bazı kimseler gelerek ona şöyle sordular:
- (Ey Allah’ın Rasulü!) Bizden birimizin, içimizdeki çirkin bir şeyi konuşmayı büyük günah olarak görmektedir deyince, Rasûlullah-sallallahu aleyhi ve sellem:
- Onu kalbinizde buluyor musunuz? diye sordu.
Sahâbe: Evet, dediler.
Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- İşte o, katıksız (gerçek) îmândır" (Müslim 132)
Nevevi Muslim şerhinde şöyle dedi:
Konuşmayı büyük günah olarak görmeniz iman gerçeğidir. Çünkü bunu büyük görüp onu telaffuz etmekten korkmak, buna inanmamak imanını şüpheden arındırmış ve tamamlamıştır.
Daha fazla bilgi için (62839 ) ve (25778 ) nolu soruların cevaplarına bakınız.
Allah’tan şifa ve afiyet dileriz.
En iyisini Allah bilir.