Allah’a hamd olsun.
Sıkınt ve belanın bertaraf edilmesi için dua etmekte sakınca olmadığı gibi daha faziletlidir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem bu bağlamda şöyle demiştir: “Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin! Allah'dan afiyeti isteyin!”(Buhari7237, Muslim 1742)
Rasulullah hastayı ziyaret ettiğinde şöyle dua ederdi: “Ey İnsanların Rabbi olan Allah’ım! Sıkıntıyı gider, şifa ver, çaresini gönder. Sensin tek şifa veren! Senin şifandan başka şifa yok! Hastalık bırakmayan bir şifa ile şifa ver Ey Rabbim!.” (Tirmizi 3565)
Osman bin Ebu el As, vücudunda bir ağrıdan şikayet ettiği sırada Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem O’na şöyle demiştir: “Vücudunda ağrı hissetiğin yere elini koy ve üç defa Bismillah de! Yedi defa da hissettiğim ve sakındığım ağrının şerrinden Allah'a ve kudretine sığınırım de!” (Muslim 2202)
Yüce Allah seçkin peygamberinden şöyle bahsetmiştir: “Eyyûb’u da hatırla. Hani o Rabbine, “Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen ise merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmişti. Biz de onun duasını kabul edip kendisinde dert namına ne varsa gidermiştik. Tarafımızdan bir rahmet ve kullukta bulunanlar için de bir ibret olmak üzere ona ailesini ve onlarla beraber bir mislini daha vermiştik.” (Enbiya/ 83-84)
“Zünnûn’u da hatırla! Hani öfkelenerek (halkından ayrılıp) gitmişti de kendisini asla sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Derken karanlıklar içinde, “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum” diye dua etti. Biz de duasını kabul ettik ve kendisini kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri böyle kurtarırız.” (Enbiya 87-88)
Ayrıca Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, Yahudi olan Lubeyd bin el Asam’ın sihrine maruz kaldığında yüce Allah’a sığınarak bu beladan kurtulmak için dua etmiştir.
Yüce Allah bir çok sıkıntıdan dolayı dua etmiştir. Bu bize gösteriyor ki dua etmekle belanın defedilmesi arasında bir çelişki yoktur. Yüce Allah bize kendisine yalvarmamızı ve dua etmemizi emretmiştir. Allah’a dua etmemiz ibadettir. Yüce Allah şöyle buyurdu: “ Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim.” (Ğafir/60)
Aynı şekilde Rabbimiz sabretmemizi emretmiş ve bunun karşılığında sevap vereceğin müjdelemiştir. Yüce Allah şöyle dedi: “(Ey Muhammed!) Bizim adımıza de ki: “Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır. Allah’ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükâfatları elbette hesapsız olarak verilir.” (Zümer/10)
En mükemmel sabra sahip olan, Allah’ın kaza ve kaderine inanan Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem dua etmesi; duanın sabırla çelişmediğini göstermektedir. Çünkü sabır nefsi isyan ve Allah’ın kaderine itiraz etmekten sakındırmaktır.
Kul, dua ederek sabır gösterebilir. Böylece her iki fazilete nail olmuş olur.
En iyisini Allah bilir.