Salı 7 Şevval 1445 - 16 Nisan 2024
Türkçe

Halvet’in (tek başına kalmak) günahları nedir?

Soru

Kıskançlık, ve cinsellik hayalleri halvet günahlarına girer mi?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Birincisi:

Cinsellik hayalleri, insan zihnine gelen bir takım nefis konuşması ve düşüncelerdir. Kişi, nefis konuşmasını onaylamaz ve onu devam ettirmezse alimlerin görüş birliğiyle bundan muaf olur. İnsan maruz kaldığı hayallerden muaftır. Ancak kul bunlara karşı koymalı ve bu tür hayellere dalmamalı.

Müslüman’ın bu tür hayelleri arzulaması ve derinlemesine dalması caiz değildir. Aynı şekilde bu tür düşüncelere kendini kaptırmak caiz değildir. Zira bu tür hayaller onu harama sürükleyecektir. Daha detaylı bilgi için (84066 ) nolu sorunun cevabına bakınız.

İkincisi:

Kıskançlık, Müslümanın sakınması gereken çirkin bir huydur. Şeyh İbn Useymin Rahimehullah şöyle dedi: Kıskançlık, Allah’ın nimetinin başkasından yok olmasını temenni etmektir. Başka bir tarifte şöyle denilmiştir: Kıskançlık, Allah’ın başkasına verdiği nimetten rahatsız olmaktır. Ancak birinci tarif ilim ehli katında daha meşhurdur. İkinci tarifi ise Şeyhulislam İbn Teymiye Rahimehullah tercih etmiştir. Böylece insanlara verilen bir nimetten dolayı rahatsız olmak ve nefret etmek, haset ve kıskançlık olarak tanımlanır. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, kıskançlıktan alıkoyduğu için haramdır. Kıskançlık yahudilerin huyudur. Zira Allah’ın başkasına fazlından verdiğinden ötürü kıskanırlar. Kıskançlığın çok zararı mevcuttur. (Fetava nurun ala darb 2/24

Üçüncüsü:

Halvetin günahlarıyla ilgili şöyle rivayet edilmiştir: Sevben Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: "Ümmetimden bir kısım insanları bilirim ki, Kıyamet günü Tihâme dağları emsalinde bembeyaz (tertemiz) hayırlarla gelirler. Aziz ve celil olan Allah Teâla o sevapları saçılmış toz haline getirir (değersiz kılar, kabul etmez)." Sevban radıyallahu anh dedi ki: "Ey Allah'ın Resülü! Onları bize tanıt, durumlarını açıkla da, bilmeyerek biz de onlardan olmayalım!"

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu:

"Onlar sizin din kardeşleriniz olup sizin cinsinizden olan insanlardır. Sizin aldığınız gibi onlar da gece (ibadetin)den nasiplerini alırlar. Ancak onlar, Allah'ın yasaklarıyla tenhâda baş başa kalınca, o yasakları ihlâl ederler, çiğnerler." (İbn Mace, Elbani sahih demiştir)

El Hafız ibn el Cevzi Rahimehullah şöyle dedi: “Günahlardan sakının, özellikle tek başınıza kaldığınızda yaptığınız günahlardan! Kendinle yüce Allah arasını gizlide düzelt zira O senin açıkta olan durumlarını düzeltmiştir. (Sayd el havatır s. 207) konuyla ilgili (134211 ) nolu sorunun cevabına bakınız.

Bu hadisin zahirinden anlaşıldığı gibi maksat gizliden günah işlemek değildir. Zira küçük günahlardan kimse kurtulamaz. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Her ademoğlu çok hata işler. Hata işleyenlerin de en hayırlısı tövbe edendir” (Tirmizi/2499, Elbani sahih demiştir)

Bu hadisten anlaşılan şudur: Munafıklar ve insanların önünde iyilik ve takvayla gösteriş yapanlar, gözlerden uzaklaştıklarında gerçek yüzleri ortaya çıkar ve Allah’ın hiçbir haremine riayet etmezler.

İbn Hacer el Heytemi Rahimehullah şöyle dedi: “Üçyüz elli altıncı büyük günah: İnsanların önünde takvalı görünmek ve tek başına kalındığında küçük günah olsa dahi harama girmek.

Sevben Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre şöyle dedi: Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: öyle "Ümmetimden bir kısım insanları bilirim ki, Kıyamet günü Tihâme dağları emsalinde bembeyaz (tertemiz) hayırlarla gelirler. Aziz ve celil olan Allah Teâla o sevapları saçılmış toz haline getirir…

Bunun üzerine insanlara onlara sevdiğini gösterip ancak gerçekte onlara nefret duyan ve kıskanan kişi kalbi olarak halvetin günahlarına girmiş sayılır. Aynı şekilde iyilik gösterip ancak gerçekte olmayan, iffetli görünüp ancak gizliden çirkin düşüncelere dalan kişi bu hadiste sakındırılan duruma girmesi korkulur; böylece kişinin sevapları yok olur. Allah’tan afiyet ve selamet dileriz.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi