Allah’a hamd olsun.
Birincisi:
Bir erkeğin altın takması haramdır. Nitekim Müslim’in 2090’da İbn Abbas’tan rivayet ettiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir adamın elinde altından bir yüzük görmüştü de onu hemen çıkarıp atmıştı ve “Sizden biriniz ateşten bir kor alıyor da, onu eline koyuyor.” buyurmuşlardı. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gittikten sonra adama: “Al yüzüğünü, onunla faydalan” demişlerdi. Adam da: “Hayır! Vallahi onu ebediyen alamam. Onu Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) attı” demişti.
İkincisi:
Lacivert Lapis taşı, altının içlerinde olmadığı birçok madenden oluşmuştur.
el-Mevsûâtü’l-Arabiyyetü’l-Âlemiyye’de şöyle geçer: “Lacivert taşı Lapis Lazuli: Ziynet eşyaları için kullanılan gök mavisi bir taştır. Bu taşları oluşturan başlıca unsurlar; sodyum, alüminyum, silikon, oksijen ve kükürtten oluşmuş bir madendir. Lapis taşları büyük oranda madenler içerir. Mesela kalsit, pirit ve sodalit gibi. Küçük sarı pirit parçacıkları Lapis taşının orijinalliğini belirlemeye yardımcı olur. Aynı şekilde genelde lapis taşının değerini beyaz kalsitin varlığı da azaltır.
Lapis taşı çok büyük ölçüde Afganistan ve Hindistan dağlarında ve Rusya’daki Baykal gölü güneybatısı taraflarında bulunur.
Lapis taşı eski asırlardan beri mücevherlerde kullanılmaktadır. Milattan önce 4. Asırda Mısır’da hüküm sürmüş olan Kral Tutankamun mezarı; altından ve lacivert taşından yapılmış birçok eşya içermektedir. Eski insanlar, lacivert taşının tıbbi özelliklerinin bulunduğuna inanırlardı. Onu toz haline getirerek sütle karıştırıyorlardı. Bu karışımı sivilce ve yaralar için boya/krem yapıyorlardı. Bir gün Lapis taşını resim için kullanılan mavi bir boya olan lacivert taşı boyası üretmek amacıyla toz haline getirmişlerdir.”
Bunun üzerine bir erkeğin lapis taşı yüzüğünü takmasında bir mahzur yoktur.
Üçüncüsü:
Kıymetli taşlarla putperestliğe taalluk eden hurafe inanışlarından uzak durmak gerekir. Mesela bunların şans ve mutluluk getirdiğine, hastalıkları iyileştirdiğine vb inanmak gibi.
Allah en iyisini bilir.