Perşembe 25 Cemaziyes-Sani 1446 - 26 Aralık 2024
Türkçe

Genç Kızlara Nasihatler ve Arkadaş Seçimi Konusu

Soru

Ailesini memnun eden, herkes tarafından sevilen modern bir genç kız olmayı; sevmediğim ve sevmenin yolunu bulamadığım arkadaşımdan kurtulmayı nasıl sağlarım?

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Biliniz ki ergenlik dönemi insanın yaşadığı en tehlikeli dönemdir; insan fiziksel, zihinsel, duygusal ve cinsel açıdan değişime uğrar. Şeytan bu aşamada tüm ayartma yolları ve araçlarıyla insanı yoldan çıkarmaya pek hırslıdır. Bu nedenle her erkek ve kız gencin kendine dikkat etmesi ve gerekli tedbirini alması gerekir. Bu aşamada şunları öneriyoruz:

Birincisi: Vacip ve sünnet olan itaatleri yapmaya özen gösterin; haramlardan, şüpheli ve mekruh olan şeylerden uzak durmaya dikkat edin.

Şeytanın tuzağına düşmekten ve Allah’a isyan etmekten kulu alıkoyan vesileler arasında şunlar yer alır:

-Özellikle Yalnızken Allah’ı Gözlemlemek ve O’nun Büyüklüğünü Düşünmek

Şair şöyle demiştir:

Bir gün yalnız kalırsan “Yalnızım” deme, bilakis “gözlemciler azaldı” de.

Allah’ın bir saat bile gafil olacağını sanma, Ondan sakladığını Allah’tan gizli kalacağını sanma.

Başka bir şair şöyle dedi:

Karanlıkta tek başına kalırsan ve nefis seni bir günaha davet ederse

Allah’ın sana bakmasından utan! Ve ona de ki: Karanlığı yaratan Allah beni görür.

-Şeytanın Adımlarını Takip Etmemek

Yüce Allah şöyle dedi: “Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytanın adımlarına uyarsa, bilsin ki o hayâsızlığı ve kötülüğü emreder. Eğer Allah’ın size lütfu ve merhameti olmasaydı, sizden hiçbiriniz asla temize çıkamazdı. Fakat Allah, dilediği kimseyi tertemiz kılar. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Nur 21) Şeytanın adımları bir zincir gibi olup onu takip eden sona varmaz. Her bir adım bir öncekinden daha büyük olup insan ancak günahı bırakmakla ve tövbe etmekle kurtulabilir.

-Her Türlü Günahtan Tövbe Etmek

Müslüman günah işleyebilir fakat vacip olan husus günahı bırakıp tövbe etmesidir. Israr edip devam etmek doğru değildir. Yüce Allah şöyle dedi: “Yine onlar, çirkin bir iş yaptıkları yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler -ki Allah’tan başka günahları kim bağışlar- ve bile bile işledikleri (günah) üzerinde ısrar etmeyenlerdir.” (Âl-i İmran 135)

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle dedi: “Her Âdemoğlu çokça hata eder. Çokça hata edenlerin en hayırlısı çokça tövbe edenlerdir.” (İbn Mace 4251,Elbani, Hasen dedi)

-Ölümü ve Allah ile Karşılaşmayı Hatırlamak

Ölümün ansızın geleceğini bilen, Allah ile karşılaşacağını ve Allah’ın kendisinden hesap soracağını bilen kişi günah işlemez.

-Salih Amel İşlemeye Muvaffak Olmak ve Günahlardan Uzak Kalmak İçin Çokça Dua Edip Allah’a Sığınmak

Şüphesiz yüce Allah, duaları geri çevirmez. “Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (Bakara 186)

İkincisi: Mutlaka iyi insanlarla vakit geçirin, kötü insanlardan uzak durun çünkü dost çekicidir. Şöyle denilir: Kişiyi sormayın, onun arkadaşını sorun çünkü herkes arkadaşına uyar.

Üçüncüsü: Vaktinizi dinin ve dünyanın faydalı işleriyle meşgul etmeli ve boş vakitlerden sakınmalısınız çünkü bu aşamada boş vakit insanı bozan en büyük etkendir.

Dördüncüsü: Eğer insanların kalbine sahip olmak istiyorsanız onlara iyi davranın, onlarla iyi geçinin, onlarla işbirliği yapın ve onların ihtiyaçlarını karşılayın. Şairin şöyle dediğini duymadınız mı:

İnsanlara iyilik yap, kalplerine sahip olursun çünkü insan iyiliğin kuludur.

Ali r.a’dan rivayet edilen hikmetli sözlerden biri de şudur:

İstediğine iyilik yap, onun emiri olursun; istediğine muhtaç ol, onun esiri olursun; istediğin kişiden müstağni ol, onun dengi olursun.

İnsanların gönlüne sahip olmak ve onların sevgisini kazanmak hususunda yüce Allah şöyle dedi: “İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır.” (Meryem 96)

Katede r.h bu ayetin tefsirinde şöyle dedi: Kul kalbiyle Allah’a yöneldiği müddetçe Allah müminlerin kalbini ona yönlendirir, onların sevgi ve şefkatini o kuluna sağlar. (Tefsir el Taberani 18/266)

Ebu Hureyre r.a’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki, Allah bir kulu sevdiği zaman, Cibrîl Aleyhisselam’ı çağırır da: Ben filanı seviyorum, onu sen de sev! der. Ve onu Cibrîl de sever. Sonra semada seslenerek: Gerçekten Allah filanı seviyor; onu siz de sevin! der. Artık onu semâ ehli de severler. Sonra onun için yeryüzünde kabul görür. (Allah) Bir kula da buğz ettiği zaman Cibrîl Aleyhisselam’ı çağırarak: Ben filana buğz ediyorum, ona sen de buğzet! der ve Cibrîl de ona buğzeder. Sonra sema ehli arasında: Allah filâna buğz ediyor, ona siz de buğz edin! diye seslenir. Onlar da ona buğz ederler. Sonra o kul için yeryüzünde buğz konur.” (Buhari 7485, Muslim 2637)

Gördünüz mü ey Allah’ın kulu! İnsanların gönüllerine sahip olmak ve onların sevgisini kazanmak ne sizin elinizde ne de başka bir insanın elindedir; aksine sadece yüce Allah’ın elindedir. Kalpleri birleştiren O’dur, ayıran da O’dur, veren ve engelleyen Odur, alçaltan ve yükselten O’dur. Bu O’nun, yarattıklarına olan hakimiyetinin bir gereğidir.

Mümin bir kulun en büyük amacı olan yüce Allah’ın sevgisini nasıl elde edeceğine gelince bu yüce hedefin tek bir yolu vardır; o da Peygamberine uymak ve itaat etmektir. Yüce Allah şöyle dedi: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Âl-i İmran 31)

Ebu Hureyre radıyallahu anh şöyle demiştir: Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Allah şöyle buyurdu: Her kim beni tanıyan ve ihlâs ile bana ibadet eden bir kuluma düşmanlık ederse ben de ona savaş ilan ederim. Kulum bana kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevgili olan bir şeyle yaklaşamaz. Kulum bana nafile ibadetlerle de yaklaşmaya devam eder. Nihayet ben onu severim. Ben kulumu sevince de artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı mesabesinde olurum. Diliyle de her ne isterse muhakkak onları da kendisine ihsan ederim. Bana sığınmak isteyince de muhakkak kulumu sığındırır, korurum. Ben yapmasını dilediğim hiçbir şey hakkında, müminin ölümü karşısındaki tereddüdüm gibi tereddüt etmedim. Zira kulum ölümden hoşlanmıyor, ben de kuluma acı gelen şeyi sevmiyorum.” (Buhari 6502)

Eğer bundan sonra iman edenler arasında ahlâksızlığı yaymayı seven, sizin için kötülük isteyen, sizden kendilerine uymanızı isteyen bir şer ve bozguncu topluluk bulunursa; Rahman’a itaat etme ve iman yolları size ağır geliyorsa, ey Allah’ın cariyesi, onların yaptıklarına üzülmeyin! Doğru yolunuzda yürüyün ve O’nun salih kullarıyla beraber olun!

Şiirde şöyle geçer: Eğer toplumun saygınları benden memnunsa, nankörleri bunun için bana kızgın kalacaktır.

Burada anne babaya ve akrabalara karşı iyiliği vurguluyoruz. Çünkü onlar, kendilerine iyilik yapılması hususunda en lâyıklarıdır ve onların kalbini ele geçirmek için çabalayanların en önemli görevidir. Anne babanız sizi küçük görüyorlarsa buna sabretmeniz gerekir çünkü kaç yaşında olursanız olun anne babanın gözünde küçüksünüzdür.

O halde sizin üzerinizde koruyucu olmaya, terbiye etmeye, bakım sağlamaya hakları vardır. Dünyada ve ahirette onlara emanet edilmişsinizdir. Dinin hükümlerine uymanız ve terbiye kurallarına uymanız için gerekli telkinleri yapmaya, Allah’ın kanunlarına aykırı olmayan örf ve adetlerine saygı göstermeye sizi yönlendirme hakları vardır. Bütün bunlar gencin kaprisleri, eğilimleri ve arzularıyla çelişir; dolayısıyla sorun olduğunu düşündüğünüz ve tanımladığınız duruma neden olur. Demek istediğimiz: Ergenlik halinin gerektirdiği şekilde nefsin arzularına uyma ve nezaket kuralları arasında uyum sağlamak gerekir. Ayrıca anne ve babanın bakım ve velayet hakkının getirdiği sorumluluklara saygı göstermek gerekir.

Böylece sorunuzun geri kalanının cevabını biliyorsunuz, eğer bu arkadaşınız iyi bir insansa ona sevgi göstermeye çalışın ve ona yakınlaşın. Eğer kötü bir insansa ondan uzaklaşın ve tavır takının, böylece o da sizden uzaklaşacaktır.

“Kötü kadınlar, kötü erkeklere; kötü erkekler de kötü kadınlara; temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara lâyıktır. O temiz olanlar, iftiracıların söyledikleri şeylerden uzaktırlar. Onlar için bir bağışlanma ve bolca verilmiş iyi bir rızık vardır.” (Nur 26)

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi