Perşembe 18 Ramazan 1445 - 28 Mart 2024
Türkçe

Yaygın olan düşüncelerden biri: Allah’ın Muharrem ayında evliliğin mekruh olması

Soru

Muharrem ayında evlilik mekruh mu? 

Cevap metni

Allah’a hamd olsun.

Hicri ayların başlangıcı olan Muharrem ayında kız istemek veya evlilik te bir sakınca yoktur. Bu husus, haramlardan olmadığı gibi mekruhlardan da değildir. Bu konuda bir çok delil bulunmaktadır, bazıları:  

Birincisi: Alimler arasında ittifak edilen kural: Haram olduğuna dair bir kanıt bulunmadığı müddetçe tüm adet ve eylemlerde asıl olan mübahlıktır. Bir konuyu değiştiren veya başka hükme taşıyan bir husus bulunmadığı müddetçe asıl olan mübahlık ve beraattır. Ayrıca Kur’ân, sünnet, icma’, kıyas ve diğer eserlerde Muharrem ayında evliliğe karşı hiçbir olumsuz hüküm bulunmamaktadır.

İkincisi: Alimler bu hususun caiz olduğuna dair icma etmişlerdir. En azından icma’ları sükûtidir, öyle ki geçmiş veya zamanımızdaki alimlerden veya sahabelerden, tanınan imamlardan ve onlara tabi olanlardan kız istemeyi veya evliliği haram kılan hatta mekruh gören bir bilgi duyulmamıştır.

Bu konuyu yasaklayan kimsenin görüşü geçersiz ve batıl olduğuna dair delil olarak hiçbir alim bu konuda görüş bildirmemesi ve delili olmayan bir konuda fetva verilmesi yeterlidir.

Üçüncüsü:

Muharrem ayı, Allah’ın yücelttiği aylardan biridir. Bu ayın fazileti hakkında Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle demiştir: “Ramazan ayı orucundan sonra en faziletli oruç Allah’ın Muharrem ayı orucudur”. (Muslim 1163) yüce Allah bu ayı kendisine nisbet etmiştir. Bu ayda tutulan orucun diğer aylardan daha faziletli olduğunu söylemiştir.  Böylece bu ayın fazileti ve bereketi umulması yerindedir. Ancak bu ay içerisinde içine kapanması ve evlilikten sakınması veya cahiliye döneminde olduğu gibi uğursuzluk düşünmesi doğru değildir.

Dördüncüsü:

Şayet birisi; Şiaların yaptığı gibi bu ayda Hüseyin bin Ali, şehit edildiği için sakınca görüyorsa cevabımız şu şekilde olur:

Şüphesiz şehit olduğu gün, İslam tarihinde büyük öneme sahip ve üzüntü verici bir gündür. Fakat bu olay vuku bulduğu ayda evliliğin veya kız istemenin haram olduğuna dair fetvayı gerektirmez. Dinimizde her yıl dönümünde hüzün ve üzüntüleri yenilemenin yeri yoktur. Bu olay sevinç görüntülerini yasaklayacak derecede süreklilik arz edemez.

Aksi takdirde bu görüşü savunan kişiye şöyle sormamız hakkımızdır:

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in vefat ettiği gün, İslam ümmetinin başına gelen en büyük musibet değil midir? Peki Rabiulevvel ayında neden evlilik haram olmamıştır?! Neden söz konusu haram veya kerahiyet fetvası bir sahabeden, ehli beytten veya sonralarında gelen alimlerden rivayet edilmemiştir?!

Şayet İslam’ın büyük şahsiyetleri vefat ettikleri veya şehit oldukları günlerde yıl dönümleri kutlayıp hüzünlerimizi yenilemeye gidersek evlenecek gün kalmaz. Bu durumda insanlar çok büyük sıkıntılara girer ve bunu kaldıracak durumda değiller.

Şüphesiz dinde yeni kurallar oluşturmak dinin eksik olduğunu iddia etmektir. Bu husus Allah’ın tamamladığı ve razı olduğu dine aykırı gelir.

Bazı tarihçilerin aktardıklarına göre Muharrem ayında her sene yas tutmayı ve hüznü yenilemeyi adet edinen kişi; Şah İsmail el Safavidir.  (907-930 H.)

Doktor Ali el Vardi “Lamahat İctimaiye min Tarih el İrak” adlı eserinde 1/59 nolu sayfada şöyle yazmaktadır: “Şah İsmail, Şiaalığı yaymak için sadece terörizmi yaymakla yetinmedi. Bilakis başka yöntemlere başvurdu. Bu yöntem reklam/ilan ve kendini ikna yöntemidir. Bu gün uygulandığı gibi Hüseyin bin Ali’nin öldürülmesinin yıl dönümüne özel bir kutlama düzenlenmesini emretmiştir. Bu kutlamayı Bağdat’ta hicri dördüncü asırda Buveyhiler başlamıştı. Ancak bu kutlamalar zayıfladı ve unutuldu. Daha sonra Şah İsmail geldi ve bu kutlamayı geliştirdi, taziye meclislerini ekledi. Öyle ki nefislerde büyük etkisi olmasını sağladı. Bu uygulamanın Şiaalığı yayan en büyük faktör olduğunu söylesek yanlış olmaz. Bu uygulamada hüzün ve ağlama olduğu gibi bayraklar dalgalandırılır ve davul vurulur. Böylece bu olay insanların gönüllerine kazılıyor ve kalıcı olması sağlanıyor.

Beşincisi:

Bazı tarihçiler, Ali bin Talip Radiyallahu anhu’nun Fatime Radiyallahu anha ile evlenmesi, hicretin üçüncü yılın başlarındaydı. (el Bideye ve Nihayet 3-419). Bu konuda farklı görüşler mevcuttur. Ancak sonuç itibarıyla alimlerden hiç kimse Muharrem ayında evliliğin yanlış olduğunu söylememiştir. Hatta bu ayda evlenen müminlerin emiri Ali ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in kızı Fatime’yi örnek almış olur.

En iyisini Allah bilir.

Kaynak: İslam Soru-Cevap Sitesi