Allah’a hamd olsun.
"Doğum gününü kutlamak, Allah Teâlâ'nın dîninde çıkarılan bir bid'attır.Bu bid'atı düzenlemek câiz değildir. Doğum gününde yapılan ve bu gün için takdim edilen yemekten yemek de câiz değildir.Onların, bu doğum günü yemeğinin misafirler için olduğunu iddiâ etmeleri, bu yemekten yemeği haklı çıkarmaz. Misafir ağırlamanın ve ikramda bulunmanın birtakım hükümleri vardır. Şer şey, niyet ve kastına göre karşılık görür. Açıkça görüldüğü üzere yemek, sadece bu bid'at olan münasebet için yapılmıştır.Bu yemekten yemek ise, bu bid'atın devam etmesine yardımcı olur ki bu davranış, günah ve düşmanlıkta birbiriyle yardımlaşmak demektir. Oysa Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur:
وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوَى وَلا تَعَاوَنُوا عَلَى الإثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ [ سورة المائدة من الآية: 2 ]
"Siz, iyilik ve takvâ üzerinde birbirinizle yardımlaşın, günah ve düşmanlık hususunda birbirinizi desteklemeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının! Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir." (Mâide Sûresi: 2 )" (Abdulkerim el-Hudayr)
"Salât-ı Nâriye"ye gelince, bu salât, bid'atçı tasavvufçuların salavâtlarındandır. Bu sebeple onların meclislerinde bulunmak ve meclislerine katılmak câiz değildir.