Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır."Kadının, namazda erkeklere imamlık yapması câiz değildir.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
أَخِّرُوا النِّسَاءَ حَيْثُ أَخَّرَهُنَّ اللهُ. [ رواه عبد الرزاق في مصنفه موقوفا على عبد الله بن مسعود ]
"Allah'ın sonraya bıraktığı gibi, siz de kadınları sonraya bırakın (Allah'ın; zikir, hüküm ve mertebede erkeklerden sonra zikrettiği gibi siz de kadınları sonraya bırakın.Zikir, hüküm ve mertebede onları öne almayın)." ("Musannef"; hadis no: 5115. Abdurrezzak, Abdullah b. Mes'ud'dan mevkuf olarak bundan daha uzun bir şekilde rivâyet etmiştir.Hadisin isnadı sahihtir, fakat merfû' oluşu sâbit olmamıştır.)
Ayrıca mescitteki imamlık, bir velâyettir (hükümranlık ve hâkimiyettir).Velâyet ise, ancak erkekler için geçerlidir.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمُ امْرَأَةً. [ رواه البخاري ]
"İşlerini bir kadının idâresine bırakan bir topluluk asla iflah olmaz." (Buhârî; 13/45-46)
Çünkü kadının imâmeti, bazı Hanbelî âlimlerince istisnâî bir meseledir. Bazı Hanbelîlerin; kadın, Kur'an-ı Kerim'i güzel okuyorsa ve onun dışındaki erkekler de ümmî iseler, kadın erkeklerin arkasında, erkekler de kadının önünde olacak şekilde, kadın, Terâvih namazında erkeklere imamlık yapabilir (imam olarak namaz kıldırabilir), diye söyledikleri bu görüş, zayıf bir görüştür. Fakat bu görüşün hiçbir delili yoktur.
Sözün özü; kadının, erkeklere imamlık yapması câiz değildir.
Evet, bir kadın, kendisi gibi olan kadınlara imamlık yapabilir. Bunda bir beis yoktur. Eğer bir kadın kadınlara imam olur da onlara namaz kıldırırsa, bunda bir engel yoktur. Nitekim Ümmü Varaka hadisinde olduğu gibi o, mahremlerine (ev halkına) namaz kıldırmıştır.
Bir kadının, yabancı erkeklere idârecilik veya umumî velâyet (hükümdarlık veya devlet başkanlığı) konusuna gelince, bunu yapamaz. Mescitte imamlık yapması da bunun gibidir."