Allah’a hamd olsun.
Bu mesele içtihad meselelerindendir. Bu katılımdan Müslümanların menfaati ile beklenen maslahatı arasında karşılaştırmaya bağlıdır. Belki bu katılım onlara zarar verecektir.
Eğer katılmada menfaatler daha çok ise girilir. Eğer bu katılımdan daha çok zarar olacaksa caiz olmaz.
Buna göre bu hüküm ülkelerin, sistemlerin ve şahısların konumuna göre değişir. Bir ülkede buna katılmak Müslümanlar için çok faydalıdır. Ancak başka bir ülkede ise çok zararlıdır. Şahıslar için de bu durumlar geçerlidir.
Bu konu hakkında el-Mecmaul-Fıkhi’den: “Müslümanların Müslüman olmayanlar ile birlikte seçimlere katılması” bir hüküm çıktı: Bir tek Allah’adır övgülerimiz. Kendinden sonra peygamber olmayan peygamberimiz Muhammed’e, ailesine, ashabına salât ve selam olsun. Bu girişten sonra: Mekke-i Mükerreme’de 22–27 Şevval 1428H.-3–8 November 2007M. Tarihinde Dünya İslam Birliği merkezinde on dokuzuncu kongresinde İslam Fıkıh Birliği Meclisi, bu konuya şu görüşünü açıkladı: “İslami olmayan ülkelerde Müslümanların Müslüman olmayanlarla birlikte seçimlere katılması” 21–26 Şevval 1422H. Yılında ki devrede on altıncı kongrede ertelenen konular arasında tamamlanması için yer alıyordu. Tezlerini sunanlar dinlendikten, etrafında müzakereler yapıldıktan ve düzetildikten sonra Meclis şuna karar verdi:
1- “İslami olmayan ülkelerde Müslümanların Müslüman olmayanlarla birlikte seçimlere katılması” şer’i siyasi konulardan biri olması hasebiyle maslahat ile mefasid arasında karşılaştırma ışığında hüküm verilmesine kararlaştırıldı. Bunda verilecek fetvalar, zamanın, yerin ve durumların değişmesine göre değişmektedir.
2- Müslüman olmayan bir ülkede Müslümanların vatandaşlık haklarından milletvekili ve benzeri seçimlerine katılması caizidir. O ülkede Müslümanların sorunlarını savunmak, dini azınlıkların dünyevi ve dini kazanımlarını gerçekleştirmek, İslam’ı doğru bir şekilde tanıtmak gibi tercih edilen maslahatları gerçekleştirmek için katılması kaçınılmazdır. Adalet ve hak üzerine kaim dayanışmayı gerçekleştirmek için insafa, mutedil halk ile yardımlaşmaya, kendi konumlarının etkisinin rolünü yüceltmelidir. Bu da ancak şu kurallara uygun olmalıdır:
Birincisi: Müslümanlardan buna katılanlar, bu katılımı ile Müslümanların maslahatına katkı sağlamak, kendilerinden zararları ve mefasidi defetmek için katılır.
İkincisi: Müslümanlardan katılanların çoğunlunda bu katılımlarının bu ülkede Müslümanlara faydalı ve olumlu etkisi olacağına inanmaları gerekir. Merkezlerini güçlendirecek, karar sahiplerine ve yönetimi sürükleyen müdürlere isteklerini ulaştıracak, dini ve dünyevi maslahatlarını koruyacak bir yaklaşım olmalıdır.
Üçüncüsü: Müslümanın bu seçimlere katılması dininde aşırılığa sürüklememesine dikkat edilmelidir. Başarının sahibi Allah’tır, peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve ashabına salat ve selam olsun.”
http://www.themwl.org/Fatwa/default.aspx?d=1&cidi=167&l=AR&cid=17
Daha fazla fayda için (3062) sorunun cevabına bakınız.
Allah her şeyi en iyi bilendir.