Allah’a hamd olsun.
Birincisi:
Kadınla kocasının ailesi arasında pek çok sorun vardır ve herhangi bir sorunu çözmek için öncelikle mutlaka nedenlerinin dikkate alınması gerekir:
1. Bu nedenler kocanın ailesinin doğasından kaynaklanıyor olabilir. Kötülük bazı insanların tabiatı haline gelmiştir. Küçüğü büyütürler ve önemsiz şeyleri yüceltirler. Ayrıca bu durum sadece gelinleri ile aralarındaki sorun değildir. Bilakis herkesle olan ilişkileri böyle olup bunun çözümü çok büyük çabalar gerektirir. Onların yanlışı doğrudan, iyiyi de kötüden ayırabilmeleri için eğitilmeleri gerekir. Ayrıca iman ve itaat konusunda terbiye edilmeleri gerektirir. Erkek eş; eşi hakkında söylenen sözlere aldırış etmemeli, söylenenlere önem vermemeli, ailesinin durumunun iyileştirilmesine katkıda bulunmalı, onları hayırlara davet etmeli, ailesinden dolayı haksızlığa uğrayan eşinin durumunu hafifletmelidir.
2- Sorunların nedeni, iki taraf arasındaki ilişki türünden doğabilir. Oğullarının karısına olan bağlılığı ve onu şımartması, kocanın ailesinin kalbine sinen kıskançlık olabilir. Bu sorunun çözümü; kocanın karısına olan bağlılığını onların önünde göstermeden, ailesine fazladan ilgi göstermesi, bol hediyeler vermesi ve Allah’ın kalplerinden kıskançlığı gidermesi için sık sık dua etmesidir.
3-Bu sorunların nedeni: Kocanın ailesi; gelinden oğullarına karşı, çocuklarına ya da evinde ihmalkarlık yaptığını görmeleri ya da gelinin aileye karşı veya annesine karşı saygısızlık vb. olabilir. Nitekim bu çok sayıda kadında görülmektedir. Bu da bu sorunların olumlu tarafıdır çünkü bu sayede kadın kendi kusurunu, ihmalini bilir. Dolayısıyla hatasını düzeltir, kusurunu telafi eder, eksikliğini tamamlar. Bir kadın davranış ve ahlakında mükemmellik iddiasında bulunamaz ve bu sorunların en kolay nedeni budur. Çünkü çözüm, kadın için kolaydır; o da kendini ıslah etmesi, iyi davranarak kendisi ile kocasının ailesi arasındaki durumu düzeltmesi, hak sahibi olan herkese hakkını vererek bozulan işleri bu şekilde düzeltmesidir. Bu şekilde kocasının kalbini de kazanmış olur.
İkincisi:
Gördüğümüz kadarıyla kadın, ailesiyle arasında geçenleri kimseye söylememe hususunda kocasına itaat etmek zorundadır. Kocanın bu kararı, kadının kendini rahatlatmasıyla elde ettiği çıkardan daha önemlidir. Bu tür sorunlar ortaya çıkar ve yayılırsa herkes bir fikri paylaşır veya bir komplo icat eder ya da bu sorunları çözmek için çelişkili bir görüşe katkıda bulunur. Burada sorunlar kontrolden çıkabilir ve sonradan sorunu çözmek çok zor olabilir.
Kadının yaşadığı sorun için akıllı ve olgun kişilere şikâyette bulunması caizdir ve haram olan gıybet konusuna girmez. Daha fazla bilgi için (7660) numaralı sorunun cevabına bakınız. Bununla birlikte koca, eğer şikâyette bulunma konusunu önlemekte şer’i bir menfaat görüyorsa da onu bu tür mübah konularda engelleme hakkı vardır.
Diğer husus: Kocanızın ailesiyle aranızda yaşananları kız kardeşiniz ve erkek kardeşinizin karısıyla konuşarak, onun sözlerine karşı çıkarak bir hata yaptığınızı görüyoruz. Bunu düzeltmek için tövbe ve istiğfar etmeli ve konuşmaya devam etmemelisiniz. Bu konuyu onlara anlatın ve onlara söylediklerinizi kimseye söylememelerini tavsiye edin. Yaptığınız bu hatayı kocanıza itiraf etmenize gerek yoktur. Çünkü bu herhangi bir fayda sağlamaz, bilakis daha olumsuz şeylere neden olabilir. Bu olumsuzlardan bazıları şöyledir: Kız kardeşiniz ve erkek kardeşinizin karısıyla konuşmanızı engellemesi beklenen bir durumdur. Şeytan da böyle zamanlarda çok büyük bir fırsata sahip olur ve onların içine üfler, olayı büyütür ve tarafların arasında düşmanlık ve nefret oluşturur.
Üçüncüsü:
Kocanız ve ailesiyle uğraşmak sizin açınızdan büyük bir bilgelik ve hikmet gerektirir ve siz de -İnşallah- bunun üstesinden gelebilirsiniz. Zira soruda sizin konuşmanıza dikkat ettiğimizde iyi bir aile terbiyesi almış, duygularına hâkim olan ve akıllı bir kişiliğe sahip olduğunuzu söyleyebiliriz.
Sizden istenenler:
1. Kocanızın ailesinden duyduğunuz, kışkırtma amaçlı ve tamamen iftira olduğunu bildiğiniz şeyleri görmezden gelin.
2. İşleriniz, eviniz ve çocuklarınızla ilgilenip var olan olumsuzlukları ıslah ediniz. Onlardan duyduklarınız şikayetler şayet gerçekten sizde varsa onları düzeltmeniz gerekir ve görevinizi en ideal bir şekilde hakkıyla yerine getirmeniz icap eder.
- Aileye güzel davranışlarla, tatlı sözlerle ve nazik ifadelerle iltifat etmeye çalışın ve zaman zaman uygun bir hediyeyle, onlara yaptığınız yiyeceklerle ya da onlara özel yaptığınız tatlılarla onları onurlandırın. Nitekim hediyelerin kalplerin birbirine yakınlaşmasında, iki taraf arasında sevgi ve muhabbetin yayılmasında büyük etkisi olduğu bilinmektedir.
- Kocanıza, ailesinin durumunu kimseye anlatmayarak iyilik yapın. Onun size olan güvenini yüksek tutun. Sizden nefret etmesine sebep olacak bir eylem veya bir söz sarf etmeyin.
- Bütün bunlara rağmen bu, size yöneltilen saldırı ve iftiralara tamamen sessiz kalmanız gerektiği anlamına gelmez; bilakis bunu kocanıza haber vermenizi, işleri düzeltmekle onu sorumlu tutmanızı, çocuklarla güzel ilgilendiğinizi ve ona ne kadar iyi davrandığınızı göstermenizi tavsiye ederiz.
- Son olarak kocanıza ailesinden uzak bir yere taşınmasını önermeniz de yanlış değildir. Ancak onun buna karşılık vermesi zorunlu değildir. Sizin hakkınız yalnızca bağımsız konuttur ve bundan yararlanırsınız. Ancak bu hikmet ve mantık gereği kocanız, sizin ve ailesi arasında uyumsuzluk olduğunu biliyorsa ailesinin evinden uzaklaşması en doğrusudur. Belki de bu uzaklık, tüm taraflar arasındaki bağların güçlenmesine, kalplerdeki kin ve nefretin silinmesine katkı sağlayacaktır.
Rabbiniz olan Allah’tan dua ederek yardım dileyin. Size farz kıldığı ibadetleri yerine getirin. Yüce Allah’tan sizi razı olacağı şeylere muvaffak kılmasını ve hepinizi hayırda bir araya getirmesini dileriz.
En iyisini Allah bilir.