Allah’a hamd olsun.
Hamd, yalnızca Allah'adır.Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- eliyle kazandığından yerdi. Hayatının ilk yıllarında koyun gütmek sûretiyle çobanlık yapmıştı.
Nitekim Ebu Hureyre'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
مَا بَعَثَ اللَّهُ نَبِيًّا إِلاَّ رَعَى الْغَنَمَ، فَقَالَ أَصْحَابُهُ: وَأَنْتَ؟ فَقَالَ: نَعَمْ، كُنْتُ أَرْعَاهَا عَلَى قَرَارِيطَ لأَهْلِ مَكَّةَ. [ رواه البخاري ]
“Hiçbir nebi yokturki koyun gütmemiş olsun!Evet, ben de bir miktar kırat[1] karşılığındaMekkehalkının koyunlarını güderdim."[2]
Nebimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ayrıca amcası Ebu Tâlib ile ticâret yapmıştı.
Yine, siyer kitaplarında bilindiği üzere (evlenmeden önce) Hatice -Allah ondan râzı olsun- ile de ticâret yapmıştı.
Daha sonra Allah Teâlâ, savaşmadan veya savaşarak kâfirlerden elde edilen ganimet mallarıyla onun ihtiyacını gidermiştir ki, ganimet, kazançların en şereflisi ve en kıymetlisidir.
Nitekim Abdullah b. Ömer'den -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:
بُعِثْتُ بَيْنَ يَدَيْ السَّاعَةِ بِالسَّيْفِ حَتَّى يُعْبَدَ اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ وَجُعِلَ رِزْقِي تَحْتَ ظِلِّ رُمْحِي. [ رواه أحمد وصححه العراقي في تخريج إحياء علوم الدين، وصححه الألباني في صحيح الجامع ]
"Ben, şirk koşulmadan yalnızca Allah’a ibâdet edilsin diye kıyâmetin eşiğinde kılıçla gönderildim. Benim rızkım mızrağımın gölgesinde kılındı."[3]
Hâfız İbn-i Hacer -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:
"Bu hadis, mızrağın fazîletine, ganimetin bu ümmet için helal kılındığına ve Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in rızkının ganimette kılındığına, başka bir kazançta kılınmadığına işâret etmektedir.
Bunun içindir ki bazı âlimler bu konuda şöyle demişlerdir:
-Ganimet, kazançların en fazîletlisidir."[4]
Allah Teâlâ en iyi bilendir.
[1] Kırat: Dinar veya dirhemden bir parçadır.
[2] Buhârî, hadis no: 2143
[3] Ahmed, 9/126. Hâfız el-Irâkî, "İhyâu Ulûmi'd-Dîn"in tahricinde, c: 2, s: 352'de hadisin sahih olduğunu belirtmiştir. Elbânî de "Sahîhu'L-Câmi'", hadis no: 5142'de hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.
[4] "Fethu'l-Bârî", c: 6, s: 98.